banner79

DEM Parti'nin 'süreç' raporu: PKK mensupları için suç işleyen/ işlemeyen ayrımı yapılmasın

DEM Parti'nin hazırladığı 99 sayfalık süreç raporunda "Öcalan'a yönelik hukuki yaklaşımın Kürt halkına yönelik tutumu da yansıttığı" görüşüne yer verildi.

banner80
DEM Parti'nin 'süreç' raporu: PKK mensupları için suç işleyen/ işlemeyen ayrımı yapılmasın
banner81

İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - DEM Parti’nin Meclis Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu 99 sayfalık raporun içeriği ortaya çıktı. Raporda ulus devlet anlayışı eleştirilirken, Abdullah Öcalan için fiziki özgürlük talep edildi. Ayrıca silah bırakan PKK üyeleri açısından “suç işleyen–işlemeyen” ayrımı yapılmaması gerektiği ifade edildi.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre raporda, Lozan Anlaşması sonrası dönemde ulus devletçi politikaların güç kazandığı ve erken Cumhuriyet döneminde var olan farklı siyasal eğilimlerin zamanla gerilediği savunuldu. Metnin genelinde ulus devlet yaklaşımı; anadil, yerel yönetimlerde özerklik ve güvenlik politikaları bağlamında ele alındı ve güvenlik merkezli siyaset anlayışının değiştirilmesi gerektiği vurgulandı.

banner82

Öcalan bölümü

Raporda Abdullah Öcalan’a ayrı bir bölüm ayrıldı. Öcalan, “Kürt halkının varlık ve haysiyet mücadelesinin temel aktörlerinden biri” olarak tanımlandı ve kendisine yönelik hukuki yaklaşımın Kürt halkına yönelik tutumu da yansıttığı belirtildi. Öcalan’ın, barış süreci kapsamında heyetler, kişiler ve basın mensuplarıyla görüşebilmesi için çalışma, iletişim ve erişim koşullarının sağlanması gerektiği ifade edildi.

Selahattin Demirtaş’ın görüşlerine raporda yer verilmedi. Ancak Demirtaş’ın ismi, Figen Yüksekdağ, Can Atalay ve Osman Kavala ile birlikte anılarak, siyasi nedenlerle tutuklu bulunan kişilerin tahliye edilmesi çağrısı yapıldı. Raporda, güvenlikçi politikaların muhaliflere yönelik “düşman ceza hukuku” uygulamalarını yaygınlaştırdığı ve suçsuzluk karinesinin zedelendiği belirtildi.

Suç işleyen-işlemeyen ayrımı yapılmamalı

Silah bırakan örgüt mensuplarına ilişkin bölümde, bu kişiler arasında suç ayrımı yapılmaması gerektiği savunuldu. İstihdama katılım, sosyal güvenlik hakları ve ifade özgürlüğünün korunması yönünde öneriler sıralandı.

Raporda ayrıca çatışma döneminde görev yapan bazı kamu yöneticilerinin durumlarının gözden geçirilmesi, bölgeye sevk edilen özel birliklerin geri çekilmesi, anadilde eğitim hakkının tanınması ve anayasal değişiklikler yapılması gerektiği ifade edildi. Bu kapsamda Anayasa’nın anadilinde eğitim, vatandaşlık tanımı ve idari vesayetle ilgili maddelerinde düzenleme önerildi; anayasanın başlangıç bölümünün barış odaklı bir dille yeniden yazılması istendi.

Şeyh Said, Seyit Rıza ve Said-i Nursi talebi

Metinde, Şeyh Said, Seyit Rıza ve Said-i Nursi gibi isimlerin mezar yerlerinin açıklanması ve cenazelerinin ailelerine teslim edilmesi talebine de yer verildi. Bu durumun Kürt toplumu açısından süregelen bir travma olduğu ifade edildi.

YSM HABER MERKEZİ

banner83
banner84

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner71

banner72

banner73

banner68

banner69

banner70