Hiç bilmeyen için yatırım stratejisi

Türkiye'deki değişken ekonomi koşulları vatandaşları birer ekonomist olmaya itiyor.

Hiç bilmeyen için yatırım stratejisi

İSTANBUL-TURGUT ERDİNÇ(YSM) - Normal bir ülkede vatandaşların hiç gündeminde olmayacak konular bizim gündelik sohbetlerimiz haline geldi. Merkez Bankası faiz indirimi yapacakmış, cari açığın finansmanı için bir plan varmış, swap anlaşmaları yapılmış, ekonomi bakanı istifa etmiş, yerine yeni bir bakan gelmiş, Merkez Bankası vatandaşları dövizdeki suni fiyatlar konusunda uyarıyormuş… Sıradan bir ülkede vatandaşın ilgilendiği şey, ayın sonuna kadar harcama planını nasıl oluşturacağıdır, yaz veya kış tatili için bütçeden nasıl tasarruf edileceğidir, emeklilikte en yüksek emeklilik ikramiyesi veya maaşına nasıl ulaşılacağıdır, çocuğun okulu ve geleceği için yapılacak planlardır.

Küçük ekonomistler ülkesi

Ama dediğimiz gibi, sıradan bir ülkede yaşamıyoruz. Türkiye’de devam eden yüksek enflasyon ve satın alma gücü hızla değer kaybeden para birimi, halkın birer küçük ekonomist olmasına ramak bıraktı. Çünkü eldeki paranın değerinin de yok olmaması için harcama ve yatırım stratejisi de her geçen gün değişen şartlarda birer ekonomist olmaya zorluyor. Harcama kısmında bunu yapmak her zaman zorunluluk olsa da yatırım tarafında elbette bu şart değil. Örneğin emeklilik için iyi ya da kötü bir aylık yatırımla özel emeklilik sistemine dahil olanlar için başlangıç fonlarından çıkıp hemen aktif bir yatırım stratejisine geçmek hiç bu kadar hayati olmamıştı. Bunun için de illa aktif yatırım stratejisini sizin yönetmenize gerek yok. Zaten bunun için var olan BES fonları yöneticileri, emanet edilen tasarrufları büyütmek için çalışıyor.

Yüzde 4'e razı olmak

Burada verilmesi gereken karar, zaten hiçbir reel getirisi olmayan pasif fonlarda bekleyip dolar yüzde 65, altın yüzde 63, borsa yüzde 43, değer kazanırken emeklilik paranızın değerlenmesini beklemek yerine biraz hareketlenmek. Yani getirilen yılda 12 defa fon değiştirme hakkını kullanmak. Elbette 12 hakkı da kullanmak gerekmiyor. En azından kritik dönüşlerde bu değişiklik hakkını kullanmamak, birikimi yok etmekle eşdeğer. BES başlangıç fonlarının aynı dönemdeki getirisi sadece yüzde 4.11. Üç aylık enflasyon bile bundan daha fazla.

Üç hareketle yüzde 74 getiri

BES’te aktif fon stratejisinin teorik olarak borsadan da dövizden de hatta altından da daha karlı bir birikim yaratabileceğine örnek küçük bir kesit. Dolar kurunun yukarı hareketinin başladığı aşağı yukarı tarih olan 15 Eylül’den bu yana 12 değişiklik hakkının sadece üç tanesinin kullanıldığını varsayalım. İlk ay altın fonuna geçişle en yüksek getiriyi sağlayabilecek bir BES katılımcısı, ikinci ay teknoloji sektörü yabancı fonu, üçüncü ay ise eurobond fonlarına geçişle kümülatif yüzde 74 getiri sağlayabilirdi. Aynı dönemde borsa, dolar, altın ve faizden çok daha fazla getiriyle pozitif reel satın alma gücü yaratmak aslında mümkündü. Elbette bunu birebir sizlerin takip etmesi mümkün olmasa da profesyonel fon yöneticileri zaten bunun için yok mu?

YSM EKONOMİ SERVİSİ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER