Bataryalar, motorlar ve yarı iletkenler gibi ithal elektrikli araç bileşenlerine uygulanan gümrük vergileri, üreticilerin üretim maliyetlerinin önemli ölçüde artırması bekleniyor.
Elektrikli araç batarya pazarının, 2024’teki 91,93 milyar ABD doları seviyesinden 2035 yılına kadar %9,6 bileşik yıllık büyüme oranıyla 251,3 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor.
Batarya ömrü ve yüksek yenileme maliyetleri konusundaki endişeler, pazar büyümesinin önündeki temel kısıtlayıcı faktörler olmaya devam ederken, pazar çok zorlayıcı değişkenlerle yönünü bulmaya çalışıyor.
Elektrikli araçların artan kullanımı, teknolojik gelişmeler ve emisyonları azaltmayı amaçlayan destekleyici hükümet politikaları sayesinde pazar hızla büyürken, elektrikli araç batarya pazarı, lityum ve kobalt gibi hammaddelere uygulanan gümrük vergileri nedeniyle 2025 yılını zorlu geçiriyor.
Önümüzdeki dönemde de ithalata bağımlı otomotiv üreticileri, bileşen maliyetlerinde %25’e varan bir artışla başlayan zorluklarla mücadele etmeye devam edecek.
Artan üretim maliyetleriyle birlikte, elektrikli araçların perakende fiyatlarının artması beklenirken, tüm ülkelerde fiyat hassasiyeti olan tüketicilerde ve pazarlarda benimsenme oranlarını yavaşlatabilme etkisi olabilecektir. Uygun ve ulaşılabilir fiyat, elektrikli araç büyümesinin temel itici gücü olmaya ve elbette tüketicinin de ilk tercihi olmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Gümrük vergileri yerel üretimi teşvik etse de üreticilerin tedarik zincirlerini yeniden yapılandırmada yaşadıkları aksaklıkları da daha fazla yaşayabiliriz.
ABD elektrikli araç pazarı, artan maliyetler ve yabancı oyuncularla rekabetin azalması nedeniyle daha yavaş bir büyüme gösterirken, atılan korumacı politikalar, yerli üretimi korumayı amaçlasa da küresel oyuncularla sağlıklı rekabeti kısıtlayabilir.
Çinli üreticiler, ABD pazarına kısıtlı erişimle karşı karşıya kalırken, bu durum onları Avrupa, Türkiye ve Güneydoğu Asya gibi alternatif bölgeleri keşfetmeye zorluyor. Asya’da, Hindistan’da, farklı programlarla yerel üretimi artırırken, gümrük vergilerinden kaynaklanan değişimlerden faydalanıyor.
ACEA verilerine göre, AB otomotiv endüstrisinde 13,2 milyon Avrupalı çalışırken, AB’deki tüm imalat işlerinin %10,3’ünü otomotiv oluşturuyor. Avrupa hükümetleri için 383,7 milyar euro vergi geliri, Avrupa Birliği için 106,7 milyar euro ticaret fazlası otomotiv endüstrisi kaynaklı ve AB GSYİH’sinin %7,5’inden fazlası, yıllık 72,8 milyar euro Ar-Ge harcaması, ise AB toplamının %33’ünü oluşturuyor.
Tedarik zinciri yeni dönemde nasıl oluşacak: Yeni stratejiler
Gümrük vergileri, ithal bileşenlerin maliyetlerini artırarak küresel tedarik zincirlerini aksatıyor. Şirketler, riskleri azaltmak için tedarikçilerini çeşitlendiriyor veya üretim tesislerini başka yerlere taşıyor.
Elektrikli araç batarya sektörü ise Çin gibi gümrük vergilerinden etkilenen bölgelerden tedarik edilen hammaddelere bağımlılık nedeniyle zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam edecek gibi gözüküyor.
Yerli üreticiler, gümrük vergileri ithal elektrikli araçların rekabet gücünü azalttıkça geçici bir avantaj elde ediyor, ancak maliyet artışları tüketici talebini azaltırsa zorluklarla karşılaşıyorlar.
Geleneksel otomobil üreticileri, ABD’deki yavaş elektrikli araç benimseme oranlarından faydalanıyor, ancak uzun vadeli elektrifikasyon zorluklarıyla başa çıkmak zorundalar.
Çin’li üreticiler, Çin dışında farklı ülkelerde farklı, yeni tesislere yatırım yaparak bunu aşabilirler, benzer stratejiler, gümrük vergilerinin etkilerini önlemek için diğer küresel oyuncular tarafından da benimseniyor.
Yerli üreticiler, azalan rekabetten geçici olarak faydalansa da, sürdürülebilir büyüme için yerel üretime, tedarik zinciri dayanıklılığına ve teknolojik inovasyona stratejik yatırımlar yapmaları gerekiyor.
Türkiye, Hindistan ve Güneydoğu Asya gibi coğrafyalar, bu değişimlerin ortasında potansiyel kazananlar olarak öne çıkarken, otomotiv üreticileri kârlılıklarını ve küresel pazar paylarını etkili bir şekilde korumak için hızla uyum sağlıyor.