İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz cumartesi günü Ziraat Bankası’nın 4. Tarım Ekosistemi Buluşması’nda açıkladığı destek paketleri, tarım sektörünün temsilcileri tarafından olumlu karşılandı. Sektör temsilcileri, verilen desteklerin etkili olabilmesi için tamamlayıcı önlemlerin de hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Özellikle sera kurulumu ve süt hayvancılığına yönelik desteklerin daha bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerektiği vurgulanıyor. Temsilciler, 10 dekar üzeri seralar için de destek talep ediyor. Süt hayvancılığı için açıklanan yatırım kredilerinin, sektörün gelişimi ve hayvan varlığının artırılması açısından önemli olduğu belirtiliyor. Ancak temsilciler, bu desteğin de sürdürülebilir olabilmesi için süt fiyatlarının da üretici lehine revize edilmesi gerektiğini ifade ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan örtü altı seracılık için yeni kredi paketi, sektörde büyük heyecan yarattı. Sera Konstrüksiyon, Donanım ve Ekipman Üreticileri ve İhracatçıları Derneği (SERKONDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Salih Uslu, kredi desteğinin sektörün büyümesine ivme kazandıracağını belirtti.
Uslu, sebze ve meyve üretimi amacıyla sera kurmak isteyen üreticilere yönelik olarak açıklanan destek paketinin, 10 dekar altındaki yatırımlar için geçerli olacağını ifade etti. Pakete göre, 1 yılı anapara ödemesiz olmak üzere toplamda 10 yıl vadeli, 10 milyon TL’ye kadar kredi imkanı sağlanacak.
SERKONDER olarak sektörde üç temel sürdürülebilirlik hedefi belirlediklerini aktaran Uslu, öncelikli hedeflerinin mevcut seraların modernizasyonu olduğunu söyledi. Bu kapsamda, hem verimlilikte yüzde 50 artış hem de ürün kalitesinde iyileşme sayesinde ihracatta yükseliş hedeflediklerini dile getirdi. İkinci hedeflerinin çevresel sürdürülebilirlik olduğunu belirten Uslu, “Kontrollü girdi yönetimiyle birlikte su ve gübre tasarrufu sağlayacağız.
Aynı zamanda pestisit kullanımını da azaltarak daha çevreci bir üretim modeline geçiş yapacağız” dedi. Uslu’nun açıkladığı üçüncü hedef ise sosyal sürdürülebilirlik. Bu kapsamda kırsalda istihdamın artırılması, genç çiftçilerin tarıma kazandırılması ve tarımsal üretimde nesiller arası devamlılığın sağlanması amaçlanıyor.
Sera varlığı 20 yılda yüzde 45 arttı
Türkiye’de artan nüfus ve buna bağlı olarak yükselen sebze-meyve talebine rağmen, sera üretimi hâlâ yetersiz kalıyor. Son 20 yılda sera varlığında yüzde 45’lik bir artış yaşandığını belirten sektör temsilcisi Uslu, bu artışa rağmen hem iç talebin hem de ihracatın karşılanamadığını söyledi.
Uslu, Türkiye’de yaklaşık 200 bin dekar alana sahip eski seraların modernize edilmesinin kritik önem taşıdığını vurguladı. Örtü altı sebze-meyve üretiminin yıllık 9 milyon ton olduğunu belirten Uslu, bu üretimin yaklaşık 900 bin tonunun ihraç edildiğini ifade etti.
Türkiye’nin yıllık yüzde 1,5’lik nüfus artışı ve yüzde 10’luk ihracat artışı beklentisine göre, önümüzdeki dönemde yıllık 225 bin ton ilave sebze-meyve üretimine ihtiyaç duyulacağının öngörüldüğünü belirten Uslu, “Bu ihtiyacın karşılanması için önerilen yatırım planına göre: 2 bin dekar yeni yüksek teknoloji sera ile yıllık 90 bin ton, 5 bin dekar topraklı kültür yüksek sera ile yıllık 85 bin ton, 20 bin dekar modernize edilmiş sera sayesinde verim artışı ile yıllık 50 bin ton ürün üretilebileceği hesaplanıyor” diye konuştu.
Toplamda 27 bin dekar yeni veya modernize edilmiş sera alanına ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Uslu, bu yatırımların hem üretim açığını kapatmada hem de ihracat hedeflerine ulaşmada büyük rol oynayacağını dile getirdi.
200 bin dekar sera alanının modernizasyona ihtiyaç var
Türkiye’deki örtü altı sera varlığın toplam alanının yaklaşık 750 bin dekardan oluştuğunu ileten Uslu, yüksek teknoloji seralar (topraksız kültür üretim) 20 bin dekar, topraklı kültür yüksek tip seralar 530 bin dekar ve tünel tipi seraların ise 200 bin dekar olduğunu bildirdi.
Uslu, artan nüfus ve tüketimle birlikte seracılıkta yapısal dönüşümün kaçınılmaz hale geldiğini belirtti. Uslu, açıklanan kredi desteğinin mevcut seraların modernizasyonu açısından da “can suyu” niteliğinde olduğunu vurguladı. Yeni destekle birlikte seralarda katma değerli üretim, teknolojik altyapı sayesinde iş gücü avantajı, iklim değişikliğine uyum, zararlılara karşı kontrollü üretim, enerji tasarrufu ve yüksek verim gibi pek çok avantajın sağlanabileceğine dikkat çeken Uslu, bu adımın 200 bin dekarlık alanın modernizasyonunun önünü açacağını ifade etti.
Kamu kaynaklarından sağlanan likiditenin bu sürece önemli katkı sunduğunu belirten Uslu, “10 dekar üzeri işletmeler için de yatırım iştahını artıracak desteklerin geliştirilmesi ve kredi koşullarının mevcut ekonomik şartlara uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Modern seralarda katma değer artacak
Ziraat Bankası’nın yeni sera yatırımlarına sunduğu kredi desteğini değerlendiren Uslu, bu destekle kurulacak seraların modern olacağını ve istenilen ürünlerin yetiştirilebileceğini belirtti. Türkiye’deki seraların yüzde 10’unun bulunduğu Kumluca bölgesine dikkat çeken Uslu, burada mevcut seraların yarısının artık işlevini yitirdiğini söyledi. Uslu şunları kaydetti: “Her serada her ürün yetişmiyor.
Örneğin, biber seraları alçak yapıda olduğu için domates üretimi mümkün olmuyor. Ancak bir adım daha modern seralar kurulduğunda, hem ürün çeşitliliği artıyor hem de daha fazla katma değer sağlanıyor. Ayrıca, modern seralar sürdürülebilirlik açısından da kritik. Bugün üçüncü ve dördüncü genç kuşaklar artık bu işi yapmak istemiyor. Bu nedenle seracılığı cazip kılmak için modernizasyon kaçınılmaz.”
Büyük seralar için de destek talep ediliyor
Uslu, üreticinin şu anda ciddi bir nakit sıkıntısı yaşadığını belirterek, açıklanan sera destek kredisinin yerinde ve zamanında bir adım olduğunu ifade etti. Destek kapsamının genişletilmesi gerektiğini vurgulayan Uslu, 10 dekarın üzerindeki tesislerin de bu kapsama dahil edilmesinin önemine dikkat çekti. “10, 50 ya da 100 dönümlük projeler için de destek bekliyoruz. Çünkü büyük ölçekli yatırımlar, hem daha fazla katma değerli ürün üretme hem de ihracatı artırma potansiyeli taşıyor” açıklamasında bulundu.
“Destekle birlikte süt fiyatlarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı desteklerden biri de büyükbaş süt hayvancılığı yapan işletmelere yönelik oldu. Bu kapsamda, kapasite artışı amacıyla yapılacak hayvan alımları için bir yıl anapara ödemesiz, toplam yedi yıla kadar vadeli ve öz kaynak şartı aranmaksızın 5 milyon liraya kadar yatırım kredisi verilecek. Destek paketini değerlendiren Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Veteriner Hekim Dr. Ahmet Yücesan, bu adımın hem süt hayvancılığının gelişimi hem de hayvan varlığının artması açısından önemli olduğunu söyledi.
Ancak destekle birlikte süt fiyatlarının da yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yücesan, “Üretici destekle hayvanı alır ama süt para etmezse, bu hayvanlar kısa süre içinde kesime gider. Bu da et fiyatlarını baskılar, ardından süt arzında sıkıntı yaşanır. Şu an zaten süt arzı fazlası var, çünkü tüketim düşük. Bu da alım gücüyle bağlantılı. Dolayısıyla sistemde denge sağlanması önem arz ediyor” dedi.
YSM HABER MERKEZİ