İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - NATO’nun açıkladığı son verilere göre, 32 üye ülkenin tamamı tarihte ilk kez savunma harcamalarında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 2’si hedefine ulaştı.
Uzun süredir tartışma konusu olan bu eşik, ittifakın güvenlik taahhütlerini yerine getirme konusunda tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Trump başa geldiğinden bu yana baskı yapıyordu
Savunma harcamaları hedefi, son zamanlarda ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci döneminde gündeme gelen tartışmalarla daha da ileri taşınmıştı.
Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasından sonra en çok dile getirdiği taleplerden biri Avrupa ülkelerinin savunmaya daha fazla kaynak ayırması olmuştu.
Müttefikler geçtiğimiz aylarda 2035 yılına kadar GSYH’nin yüzde 5’ini savunma ve ilgili yatırımlara ayırma konusunda uzlaşmıştı.
Uzlaşmaya göre, bunun yüzde 3,5’i doğrudan savunma harcamalarına, yüzde 1,5’i ise savunmayla bağlantılı altyapı yatırımlarına ayrılmasına karar verilmişti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, bu mutabakatı “iddialı, tarihi ve geleceği güvence altına almak için temel” sözleriyle değerlendirmişti.
2035 hedefi olan yüzde 3,5'i şimdiden geçtiler
Ancak tüm üyelerin yüzde 2 seviyesine ulaşmasına rağmen, yalnızca üç ülke — Polonya (yüzde 4,48), Litvanya (yüzde 4) ve Letonya (yüzde 3,73) — ittifak liderlerinin Haziran ayında Lahey’deki zirvede belirlediği daha iddialı yüzde 3,5 hedefine şimdiden ulaşmış durumda.
ABD ise GSYH’sının yüzde 3,22’sini savunmaya ayırıyor. Dolar bazında bakıldığında ise ABD, NATO’nun toplam savunma bütçesinde en büyük payı oluşturmayı sürdürüyor.
Artış trendi dikkat çekse de, önümüzdeki 10 yıllık süreçte NATO’nun 2035 vizyonunda yer alan yüzde 3,5’lik çıtaya ulaşılıp ulaşılamayacağı tartışma konusu.
Türkiye bu hedefi yakalayabilir mi?
Türkiye ise 2025 yılında GSYH’sının yüzde 2,33’ünü savunmaya ayırarak NATO kriterini aştı. 2024’te bu oran yüzde 2,13, 2023’te ise yüzde 1,48 seviyesindeydi. Böylece Türkiye, son iki yılda savunma bütçesinde önemli bir artış kaydetti.
Türkiye’nin özellikle savunma sanayi yatırımlarındaki hızlanma, bölgesel güvenlik ihtiyaçları ve jeopolitik riskler nedeniyle harcamalarını artırmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Ancak ekonomik dengeler, bütçe kısıtları ve öncelikler bu sürecin belirleyici unsurları olacak.
Tercih zor: Savunma mı, refah mı?
Uzmanlar, NATO taahhütlerinin Türkiye’nin maliye politikası açısından önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Türkiye’nin uzun dönemli askeri harcamalarının GSYH’ye oranı tarihsel olarak yüzde 3’ün üzerinde seyrediyor. Ekonomistler, bu oranın daha da yükselmesinin kaynakların verimsiz tahsisine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Uzmanlara göre savunma sanayiinin ekonomiye net katkısı son yıllarda 5 milyar dolar civarında olsa da, askeri harcamalar iktisadi açıdan çoğunlukla eğitim ve sağlık gibi alanlara yapılan harcamaların alternatifi olarak görülüyor.
Kaynakların verimsiz tahsisi gündeme alındığında “güvenlik–refah dengesi” Türkiye için kritik bir tartışma başlığı olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, cumhurbaşkanlığı tarafından savunma sanayiine sağlanan özel ödenekler de dikkate alındığında, Türkiye’nin gerçek harcama oranının yüzde 5’e yaklaşabileceği tahmin ediliyor. Ancak bu fonlar NATO hesaplamalarına dahil edilmiyor.
NATO’nun uzun vadeli hedefi: Yüzde 5
İttifakın uzun vadeli hedefi, yalnızca askeri harcamaları değil; siber güvenlik, altyapı iyileştirmeleri ve askeri hazırlık için yapılacak yatırımları da kapsayacak şekilde GSYH’nin yüzde 5’inin savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılması olarak belirlendi.
YSM HABER MERKEZİ
Güncelleme Tarihi: 28 Ağustos 2025, 12:40