İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Ocak ayında yayımlanan bir araştırmaya göre, yalnızca bu yıl yaklaşık yarım milyon kişiye demans teşhisi konulabilir.
2060 yılına gelindiğinde ise bu sayının yıllık 1 milyonu bulması bekleniyor.
Yaşlanan nüfusun hipertansiyon ve tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklarla birlikte yaşaması, demans riskini artıran önemli faktörlerden biri olarak görülüyor.
Remo Health baş tıbbi sorumlusu Nörolog Dr. Meredith Bock, “Demans vakalarının yaklaşık yüzde 40’ının yaşam tarzı ve diğer etkenlerle önlenebileceğini tahmin ediyoruz” dedi.
Bock’a göre, demans riskini artıran genlere sahip olmak, hastalığın kesin olarak ortaya çıkacağı anlamına gelmiyor. Bock “Yaşam tarzı müdahalelerinin, demansın başlangıç zamanını geciktirmede ya da hastalığın hiç ortaya çıkmamasında önemli bir faydası var" dedi.
The Huffington Post'un haberine göre; egzersiz yapmak veya zihin geliştirici bulmacalar çözmek gibi yöntemler yaygın olarak bilinse de, bazı nörologların uyguladığı daha az bilinen alışkanlıklar da bulunuyor. İşte uzmanların her gün uyguladığı, demans riskini azaltan 5 sıra dışı davranış:
1. E-posta yerine ofise yürüyorlar
UC San Diego Health nöroloğu Dr. Gabriel Leger, uzun süre oturmaktan kaçınmak için gün içinde hareket etmeye özen gösteriyor.
Leger “Hastalarımla ilgilenmediğim zamanlarda, birine e-posta göndermek yerine binanın öbür ucuna yürüyüp doğrudan konuşmayı tercih ederim. Bu beni sandalyeden kaldırır ve daha aktif olmamı sağlar,” ifadelerini kullandı.
Leger, vücudumuzun uzun süre hareketsiz kalmaya uygun olmadığını vurguluyor. 2023 yılında yapılan, yaklaşık 50.000 yetişkinin katıldığı bir çalışmaya göre, günde 10 saatten fazla oturmak demans riskini artırıyor.
2. İnsanlarla yüz yüze iletişim kuruyorlar
Leger’in yüz yüze iletişimi tercih etmesinin bir başka nedeni de sosyal etkileşimin beyin fonksiyonlarını korumaya yardımcı olması. Leger “Ne kadar çok sosyal etkileşiminiz varsa, beyniniz o kadar fazla bağlantı kurar" dedi.
Sosyalleşmenin, Alzheimer riskini azaltmada koruyucu bir faktör olduğu belirtiliyor. Dr. Bock da bu etkileşimlerin beynin birçok alanını aynı anda çalıştırdığını açıkladı:
“Gündelik bir konuşma sırasında dil anlama, konuşma, hikâyeyi takip etme gibi birçok bilişsel alan aktif olur. Ayrıca sosyal ve duygusal ipuçlarını da algılar ve yanıt verirsiniz. Sosyal etkileşimler ruh haline de iyi gelir; bu da bilişle yakından ilişkilidir”
3. Evcil hayvanlarına özen gösteriyorlar
Leger’in iki köpeği ve iki kedisi var. Özellikle köpekler, hem fiziksel hem sosyal açıdan hareketliliği artırıyor:
Leger “Onlarla sosyal olarak etkileşime giriyorsunuz, her gün yürüyüşe çıkmanız gerekiyor ve bu sırada diğer köpek sahipleriyle de iletişim kuruyorsunuz" diye konuştu.
Evcil hayvan bakımı, kişiye sorumluluk ve amaç duygusu kazandırıyor. Leger bunu “ebeveynliğe benzer bir his” olarak tanımladı:
“Köpeğimi beslemeliyim, onun iyi olduğundan emin olmalıyım düşüncesiyle hareket ediyorum. Bu tür bir amaç duygusu, zihinsel sağlığı koruyabilir"
Uzmanlara göre evcil hayvan bakımı; zihinsel uyarım, sosyal etkileşim ve fiziksel aktivite sağladığı için bilişsel fonksiyonları korumada destekleyici bir rol üstleniyor.
4. İşlenmiş gıdalardan uzak duruyorlar
Leger, beslenmesinde mümkün olduğunca doğal ve organik ürünleri tercih ettiğini söyledi:
“Bu herkes için kolay değil ama pestisitler, herbisitler ve aşırı işlenmiş gıdalar beynin stres düzeyini artırabilir ve demans riskini yükseltebilir”
Pratik bir öneri olarak, haftada veya ayda bir kez yerel üretici pazarlarından taze ürün almayı tavsiye ediyor. Bu mümkün değilse, meyve ve sebzeleri tüketmeden önce bol suyla yıkamak da etkili bir yöntem.
5. Bol bol zeytinyağı tüketiyorlar
Houston Methodist Hospital nöroloğu Dr. Gustavo Roman, her sabah kahvaltısıyla birlikte bir yemek kaşığı sızma zeytinyağı içiyor.
Roman “Beyinde diğer organlara göre daha fazla kan damarı bulunur. Bu damarlar etkilendiğinde, demans riski de artar" dedi.
Araştırmalara göre, Akdeniz diyeti damar sağlığıyla yakından ilişkili ve bu diyetin temel unsurlarından biri sızma zeytinyağı.
Roman, zeytinyağı alırken taze hasat yılına ait, ışık geçirmeyen koyu renk veya metal şişelerde satılan ürünlerin tercih edilmesini öneriyor.
Roman “Marketlerde tadım yapma imkânı olan yerlerden alın ve damak tadınıza uygun olanı bulun” diye ekledi.
Bu beş alışkanlık, nörologların kendi yaşamlarında uyguladıkları küçük ama etkili adımlar. Uzmanlara göre, günlük rutinlerde yapılacak bu tür basit değişiklikler, demansın başlangıcını geciktirebilir ya da tamamen önlenmesine yardımcı olabilir.
YSM HABER MERKEZİ