İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Son on yılda savaşlar, otoriter yönetimler ve küresel salgınlara rağmen gücünü koruyan küresel ekonomi, The Economist’e göre artık bu dayanıklılığını yitiriyor.
“Teflon” etkisiyle birçok krizi hasarsız atlatan ekonomik yapı, yükselen borç seviyeleri, aksayan tedarik zincirleri ve artan siyasi müdahalelerle birlikte yeni bir kırılganlık sürecine giriyor.
S&P 500 ve MSCI küresel hisse endeksleri rekor seviyelere ulaştı
Popülist liderlerin yükselişi, pandemiler ve büyük çaplı savaşlara rağmen, 2011'den bu yana küresel ekonomi dikkate değer bir dayanıklılık gösterdi.
Küresel GSYİH her yıl ortalama %3 büyürken, gelişmiş ülkelerde işsizlik oranları tarihi düşük seviyelere indi; S&P 500 ve MSCI küresel hisse endeksleri ise rekor seviyelere ulaştı.
Bu istikrarlı büyüme sayesinde dünya ekonomisi uzun süre durgunluk ve yüksek işsizlik gibi ciddi tehditleri savuşturabildi. Ancak bu sağlam görünüm artık yerini kırılganlığa bırakmaya başlıyor.
Gelişmekte olan ülkeler para politikalarını güçlendirdi
Küresel finans krizinden sonra gelişmiş ülkeler agresif mali teşviklere yöneldi. Düşük faiz oranları, bu tür müdahaleleri daha uygulanabilir hâle getirdi.
Gelişmekte olan ülkeler ise para politikalarını güçlendirdi; 2000 yılında sadece 5 olan enflasyon hedefleyen merkez bankası sayısı 2022’de 34’e çıktı. Döviz kurları serbest bırakıldı, borçlar yerel para biriminde ihraç edildi.
Tedarik zincirleri de şaşırtıcı derecede hızlı adapte oldu. Pandeminin başında yaşanan maske ve çip krizleri kısa sürede çözüldü.
Son dönemde ABD ve İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına rağmen petrol fiyatlarının yükselmemesi, arzın esnekliğini bir kez daha gösterdi.
Ülkeler GSYİH’lerinin %10’undan fazlasını harcayarak talebi destekledi
Fakat bu dayanıklılığın bedeli ağırlaşıyor. Pandemi döneminde gelişmiş ülkeler GSYİH’lerinin %10’undan fazlasını harcayarak talebi destekledi.
Avrupa’da enerji krizinde ortalama %3 daha harcandı. Faizler pandemi döneminde %1 iken şimdi %3,7’ye yükseldi.
Ancak seçmenlerin devletten müdahale beklentisi sürüyor.
Bu da mali disiplini zorlaştırıyor. ABD geçtiğimiz yıl ekonomisi büyürken bile GSYİH’sinin %7’si oranında bütçe açığı verdi.
İngiltere’nin engelli yardımlarını kesme girişimi başarısız oldu; Fransa’daki emeklilik reformları ise şimdiden çıkmazda. Bu tablo, hükümetlerin bir sonraki krizde müdahale kapasitesini kısıtlıyor.
2022’de zengin ülkeler 1.000 sanayi politikası uygulamasına imza attı
Bundan sonraki süreçte devletler sadece talebi değil, arzı da kontrol etmeye çalışıyor. 2022’de zengin ülkeler 1.000 sanayi politikası uygulamasına imza attı.
Bu rakam 2017’de sadece 100’dü. Trump gümrük tarifelerini kullanırken, Avrupa Komisyonu yerli alım zorunlulukları ve sübvansiyonlara yöneldi.
Hatta okul yemeklerinin sadece yerel gıdalardan hazırlanması planlanıyor.
Ancak pandemi gösterdi ki, çeşitlendirilmiş tedarik zincirleri, yerel üretimden daha dayanıklı. En büyük yeniden sanayileşme başarısı olan ABD kaya gazı sektörü de devlet değil, girişimciler sayesinde gelişti.
Siyasi riskler, yanlış kararlar ve piyasa müdahaleleri bu döngünün sonunu hızlandırıyor
Tarih, ekonomik genişleme dönemlerinin sonsuza dek sürmediğini gösteriyor. Süre uzadıkça siyasi riskler, yanlış kararlar ve piyasa müdahaleleri bu döngünün sonunu hızlandırıyor.
Trump 16 Temmuz’da Powell’ı görevden almasının “düşük ihtimal” olduğunu söylese de, Merkez Bankası bağımsızlığının zedelenmesi, son 10 yılın istikrarını yerle bir edebilir. Şimdiye kadar ekonomi herkesi şaşırttı. Belki bir süre daha dayanabilir. Ama The Economist’e göre “Teflon tabaka” artık inceliyor.
YSM HABER MERKEZİ