banner79

İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs zirvesinde konuşan Netanyahu: İmparatorluk hayalleri kuranlar bunları unutsun

Kudüs’te yapılan üçlü zirve sonrası İsrail ve Yunan basınında yer alan değerlendirmelerde, Avrupa’nın enerji bağımlılığı ve EastMed hattının stratejik önemi öne çıkarıldı. Söz konusu analizlerde Akdeniz'de Türkiye'ye karşı kurulan 3+1 ittifakının öneminden de bahsedildi.

banner80
İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs zirvesinde konuşan Netanyahu: İmparatorluk hayalleri kuranlar bunları unutsun
banner81

İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs’te Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından üç lider, güvenlik alanındaki işbirliğini daha ileri bir seviyeye taşıma konusunda mutabakata vardıklarını açıkladı.

Ortak açıklamalarda, deniz güvenliğinin stratejik önemi vurgulanırken; deniz ulaşım hatlarının ve kritik altyapıların karşı karşıya olduğu yeni tehditlere karşı eşgüdümlü adımlar atılacağı ifade edildi.

Yunan medyasından To Vima'nın haberine göre Netanyahu toplantı sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

'Kimseyle çatışma aramıyoruz ancak uluslararası hukuk temelinde ülkelerimizi savunmakta kararlıyız. İşbirliğimiz istikrarı güçlendiriyor. Üç ülke de geçmişte imparatorlukların egemenliği altında kaldı. Ancak cesaret ve fedakarlıkla bağımsızlığımızı kazandık. Topraklarımız üzerinde yeniden imparatorluk kurmayı hayal edenlere söylüyorum: Unutun. Bu gerçekleşmeyecek'

banner82

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, bunun üç ülke arasında yapılan 10’uncu üçlü zirve olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

 'İşbirliğimizin derinliğini ve zaman içinde test edilerek ne kadar dayanıklı olduğunu gösteriyor'

Kathimerini'nin haberinde ise şu ifadelere yer verildi:

'Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Kudüs’te düzenlenen üçlü zirvede Doğu Akdeniz’deki iş birliğini güçlendirme kararı aldı. Üç lider, görüşmenin ardından yaptıkları açıklamalarda, üçlü ilişkinin dayanıklılığına ve güvenlik alanındaki ortak kararlılığa vurgu yaptı.

Zirve, Türkiye’nin Yunan adalarına İsrail yapımı silahların konuşlandırılmasına yönelik sert tepkileri ve Ege’de yaklaşık üç yıl sonra yaşanan ilk hava ihlallerinin ardından gerçekleşti. Görüşmeden bir gün önce Kuzey Ege’de Türk F-16’larının Yunan hava sahasını ihlal ettiği bildirildi.

Miçotakis de üçlü iş birliğinin yalnızca Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs için değil, Doğu Akdeniz’in tamamının güvenliği ve istikrarı açısından önemli olduğunu vurguladı. Bölgenin yeni bir jeopolitik döneme girdiğini belirten Miçotakis, artan riskler kadar yeni fırsatların da ortaya çıktığını söyledi.

3+1 formatı hayata geçiyor

Zirvede ayrıca, ABD’nin de dahil olduğu ve Ankara’nın uzun süredir karşı çıktığı “3+1” formatına (Yunanistan–İsrail–Kıbrıs + ABD) özel vurgu yapıldı.

Netanyahu’nun, Türkiye’nin F-35 programına yeniden dahil edilmesine açıkça karşı çıkması da bu bağlamda hatırlatıldı.

Ankara’da, üç ülkenin ortak bir hızlı müdahale gücü kurabileceği yönündeki iddialar da yakından takip ediliyor. Türk yetkililer, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin “meşru haklarının ihlal edilmesine” izin verilmeyeceğini vurguluyor'

To Vima'nın bir diğer analizinde ise şu sözlere yer verildi

'Batı ile Doğu arasındaki kritik bir kavşakta, Orta Doğu haritasının yeniden çizildiği ve ABD’nin kesin rolünün hala belirsizliğini koruduğu bir geçiş döneminde, Yunanistan-Kıbrıs-İsrail üçlü iş birliği, güvenlik ve istikrarı garanti eden bir yapı olarak Kudüs’ten Miçotakis, Hristodulidis ve Netanyahu tarafından öne çıkarıldı.

Atina, Tel Aviv ile iş birliğini Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki revizyonist hedeflerine karşı en etkili denge unsuru olarak görürken, Yunanistan Başbakanı bölgede yaşanan “derin değişimlere” dikkat çekti. Miçotakis, risklerin yanı sıra fırsatların da bulunduğunu belirterek, bu fırsatlardan birinin “üç demokratik devlet” arasındaki üçlü iş birliğinin güçlendirilmesi ve uluslararası hukuk ile iyi komşuluk ilkeleri rehberliğinde yeni güvenlik mimarisinin şekillendirilmesinde oynayacakları belirleyici rol olduğunu vurguladı.

Netanyahu, “somut bir düşmandan” söz ederek, Orta Doğu’daki savaş süresince İsrail karşıtı söylemi yükselten ve kendisini bölgenin yeni hegemon gücü olarak sunmaya çalışan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir kez daha doğrudan karşısına aldı. İsrail ile Türkiye’nin çıkarlarının özellikle Suriye sahasında açık biçimde çatıştığına dikkat çekilirken, olası bir silahlı karşı karşıya gelme senaryolarının giderek daha sık gündeme geldiği aktarıldı.

Netanyahu-Trump görüşmesi kritik önem taşıyor

Buna karşın, ABD Başkanı’nın uzun vadeli hedefinin Tel Aviv ile Ankara arasında da bir yakınlaşma sağlamak olduğu hatırlatılıyor. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack da kısa süre önce bu ihtiyaca dikkat çekmişti. Ancak Netanyahu görevde kaldığı sürece, böyle bir normalleşmenin gerçekleşebilmesi için ilk somut adımların Türkiye’den gelmesi gerektiği vurgulanıyor.

YSM HABER MERKEZİ

banner83
banner84

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner71

banner72

banner73

banner68

banner69

banner70