İran'dan dünyaya net mesaj: İsrail durursa biz de dururuz

İsrail ve İran arasında karşılıklı saldırıların 3. gününde İran, Hayfa ve Tel Aviv'e füze yağdırdı. Tahran ve Tebriz'e yönelik saldırılara misilleme yapan İran, İsrail'in saldırıları sonlandırması durumunda kendilerinin de duracağını bildirdi. ABD'ye de önemli mesajlar veren İran savaşı kendilerinin istemediklerini bunun zorla dayatıldığını belirtti.

İran'dan dünyaya net mesaj: İsrail durursa biz de dururuz

İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - İran, gece yarısı İsrail'in saldırılarına misilleme yaparak Tel Aviv ve Hayfa'yı hedef alan bir dizi füze atışı gerçekleştirdi. Çok sayıda binanın yıkıldığı ve 4 kişinin öşdüğü saldıların ardından İsrail, halka sığınaklarda kalmaları gerektiğini bildirdi.

İran devlet televizyonu, Hayfa'da bulunan petrol rafinerisinin hedef alındığını açıkladı. 

İran Devrim Muhafızları, savaş jeti yakıtı üretimi yapılan bir tesisin vurulduğunu açıklarken, İsrail'in saldırıları sürdürmesi durumunda İran saldırılarının çok daha ağır ve geniş kapsamlı olacağı belirtildi.

 "İsrail durursa biz de dururuz"

Saldırılar devam ederken İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran'ın İsrail'e cevabının meşru müdafaa olduğunu belirterek "İsrail durursa biz de dururuz" açıklamasını yaptı.

Tahran'daki büyükelçiler ile toplantı gerçekleştiren Arakçi ABD'nin İsrail ordusuna yardım ettiğini savunarak, "Bu saldırı ABD'nin teçhizatı olmadan mümkün olmazdı" dedi.

"Savaşın Basra Körfezi'ne taşınması büyük hata"

Nükleer tesise saldırıya, BM Güvenlik Konseyi'nin kayıtsız kaldığını belirten Arakçi, eleştirilere de şöyle cevap verdi:

"Biz saldırılara karşılık verdik. Bu, uluslararası ilişkilerde kabul görmüş meşru müdafaa hakkına dayanıyor. Bu operasyonlar devam edecek. Dün Aseluye'ye yapılan saldırı son derece tehlikeli bir eylemdi. Savaşın Basra Körfezi'ne taşınması büyük bir stratejik hatadır. Basra Körfezi, son derece hassas bir bölgedir. Herhangi bir askeri gelişme tüm bölgeyi ve hatta dünyayı etkileyebilir. Uluslararası toplumun bir an önce bu saldırganlıkları durdurması gerekir."

Uluslararası toplumun, nükleer tesislere saldırıyı kesin bir şekilde kınaması ve İsrail'in bu eylemi nedeniyle cezalandırılması gerektiğinin altını çizen İran Dışişleri Bakanı, ABD'nin de bu saldırıya karışmadıysabunu açık ve resmi bir şekilde ilan etmesi gerektiğini bildirdi.

"Savaşı biz istemedik, bize dayatıldı"

İran'ın saldırılarında hedefin yalnızca İsrail'in içindeki noktalar olduğunu, bölgeyi veya diğer ülkeleri savaşa çekmek istemediklerini vurgulayan Abbas Arakçi, "Savaşı biz istemedik, sadece nükleer programımızla ilgili diplomasi yürütüyorduk. Ama savaş bize dayatıldı. Biz meşru savunma yapıyoruz. Bugün Maskat'ta nükleer müzakerelerin altıncı turunu yapmamız gerekiyordu. İran'ın nükleer silah edinmemesi hedefini taşıyan bir anlaşmaya varmaya hazırız ancak anlaşma, İran'ın nükleer haklarını ortadan kaldırma amacını taşıyorsa bunu kabul etmeyiz" ifadelerini kullandı.

İsrail'e sabotaj suçlaması

İsrail'in geçmişte de sabotajlarla müzakereleri baltalamaya çalıştığını hatırlatan Arakçi, "2021 baharında Viyana'daki müzakereler sırasında Natanzi nükleer tesisinde sabotaj yapıldı ve elektrik kesilerek santrifüjlere zarar verildi. O zaman İran olarak uranyum zenginleştirmeyi yüzde 60 seviyesine çıkardık. Hasar gören tüm santrifüjler daha güçlü modellerle değiştirildi" dedi.
Konuşmasında uluslararası topluma çağrı yapan Arakçi, "Uluslararası toplum, İsrail'in suçlarına karşı durmalı ve bu rejimin uluslararası hukuku hiçe saymasına karşı net tavır almalıdır. Barışın sağlanmasının en etkili yolu budur" diye konuştu.

YSM HABER MERKEZİ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER