banner79

GKRY: NATO yolunda destek karşılığında AB-Türkiye gerilimi düşürülebilir

GKRY lideri Nikos Hristodulidis, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Türkiye ile gerilimi azaltmak için kullanmak istediklerini, bunun karşılığında ise Ankara’nın Kıbrıs’ın NATO’ya giden yolda ilk adım sayılan Barış için Ortaklık Programı’na katılımına onay vermesini beklediklerini söyledi.

banner80
GKRY: NATO yolunda destek karşılığında AB-Türkiye gerilimi düşürülebilir
banner81

İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, yaklaşan AB Konseyi Dönem Başkanlığı sürecini Türkiye ile gerilimi düşürmek için kullanmak istediğini, bunun karşılığında ise Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılım yolunda ilerleme sağlanmasını hedeflediklerini söyledi.

Hristodulidis, bu kapsamda Ankara’nın Kıbrıs’ın Barış için Ortaklık (Partnership for Peace – PfP) programına katılımına izin vermesinin kilit önemde olduğunu belirtti.

POLITICO’ya konuşan Hristodulidis’e göre PfP üyeliği, NATO’ya giden yolda ilk adım olarak görülüyor. Bu adımın atılması halinde Kıbrıs, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki iş birliğini zorlaştıran engelleri kademeli olarak kaldırmaya hazır.

“Türkiye’nin Kıbrıs’ın PfP’ye katılımı konusunda atacağı adımlarla eş zamanlı olarak, AB-Türkiye ilişkilerinde de olumlu adımlar içeren aşamalı bir yaklaşım öngörebiliriz. Bu süreç, üzerinde mutabık kalınmış çerçevede Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlamasıyla birlikte ilerlemeli,” diyen Hristodulidis, bu öneriyi NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile görüştüğünü söyledi.

“Doğal bir gelişme ama siyasi engeller var”

Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılımını “doğal bir gelişme” olarak tanımlarken, bunun gerçekleşmemesinin nedenini “siyasi koşullar” olarak açıkladı. NATO’da üyelik başvurularının oybirliğiyle kabul edilmesi gerekiyor ve Türkiye, Kıbrıs’ın NATO’ya katılımını veto ediyor.

Bu durum, AB içindeki savunma iş birliklerine de yansıyor. Kıbrıs ve Yunanistan, Türkiye’nin AB tarafından finanse edilen 150 milyar avroluk Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE) programı kapsamındaki ortak tedariklere katılımını engelliyor.

Hristodulidis ise sorumluluğun Ankara’da olduğunu savundu. “SAFE’den Türkiye’nin kendisi dışlandı. Çünkü AB ile bir güvenlik anlaşması imzalamış değil,” diyen Hristodulidis, SAFE için AB üyelik sürecine benzer net kriterler bulunduğunu vurguladı: “Bu bir açık büfe değil.”

Kıbrıs ve Yunanistan ayrıca Türkiye’nin Avrupa Savunma Ajansı’na (EDA) katılımına da karşı çıkıyor. Buna karşılık Türkiye, NATO’nun EDA ile gizli bilgi paylaşmasını engelliyor.

Dönem başkanlığı endişesi

NATO ve AB içindeki bazı diplomatlar, Güney Kıbrıs’ın dönem başkanlığının Türkiye ile uzun süredir devam eden gerilimleri daha da artırabileceğinden endişe ediyor.

banner82

Bu kaygılar, AB’nin savunma kapasitesini güçlendirmeye çalıştığı ve Ankara ile daha yakın askeri iş birliği aradığı bir dönemde dile getiriliyor.

Güney Kıbrıs, sene başında AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı devraldığında, AB bakanlar toplantılarının gündemini belirleyecek ve Avrupa Parlamentosu ile yasa müzakerelerini yürütecek.

"Erdoğan'ı davet etmeye hazırız"

Hristodulidis, kurumsal sorumluluklarının farkında olduklarını ve 23-24 Nisan’da Kıbrıs’ta düzenlenecek gayriresmi Konsey toplantısına Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı davet etmeye hazır olduğunu söyledi.

NATO üyesi olmamasına rağmen Kıbrıs, dönem başkanlığı sırasında savunma, güvenlik ve Ukrayna savaşını öncelikli gündem maddeleri arasına koymayı planlıyor.

Bu kapsamda, ABD Başkanı Donald Trump tarafından gündeme getirilen Ukrayna barış planına AB’nin nasıl yanıt vereceği de tartışılacak.

Hristodulidis, bu planı “kusursuz değil ama masada bir öneri olması önemli” sözleriyle değerlendirdi.

“Trump’ın seçilmesi, Avrupa Birliği’ne ABD’nin her zaman cepte görülemeyeceği mesajını veriyor. Bu nedenle AB olarak daha fazlasını yapmalı ve kendi içimizde daha fazla iş birliği geliştirmeliyiz. Bu şekilde Amerikalılar için de daha faydalı bir ortak oluruz, dedi.

Hristodulidis ayrıca, Güney Kıbrıs’ın NATO üyesi olmamasına rağmen ABD ile savunma alanında yakın iş birliği yürüttüğünü, silah sistemlerinin ve Ulusal Muhafızlar’ın NATO standartlarına uygun hale getirildiğini söyledi.

Moskova’dan Washington’a yöneliş

Kıbrıs, özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından, ABD ile ilişkilerini belirgin biçimde güçlendirdi.

Bu süreç, ülkenin Moskova ile olan tarihsel bağlarından uzaklaşmasına yol açtı.

Kıbrıs sorunu yeniden masada

Kıbrıs’ın dönem başkanlığı sırasında adanın bölünmüşlüğünü sona erdirmeye yönelik girişimler de gündemde olacak.

En son kapsamlı çözüm müzakereleri 2017’de başarısız olmuştu. Ancak Ekim ayında Tufan Erhürman’ın KKTC lideri olarak seçilmesiyle yeni bir umut doğdu.

Hristodulidis ve Erhürman, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín ile birlikte perşembe günü üçlü bir toplantı yapacak.

Bu, yıllar sonra gerçekleştirilecek ilk üst düzey buluşma olacak.

“Bir yandan 2017’ye kadar sağlanan yakınlaşmaları teyit etmemiz, diğer yandan müzakerelere yeniden başlamamız gerekiyor.

Gerçek bir siyasi irade varsa, Kıbrıs sorununa çözüm mümkün” dedi.

YSM HABER MERKEZİ

banner83
banner84

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner71

banner72

banner73

banner68

banner69

banner70