Güneydoğu yıkıldı.
Hem de dünyada benzeri olmayan yıkılma.
Ve mevsim kış. Hava koşullarının sertliği arama ve kurtama çalışmalarını zorlaştıracak...
Can kaybı rakamları ne olacak? Üstelik kaldırılmayı bekleyecek çok sayıda enkaz var, hatta kaldırılacak enkazlar ilk gün olduğu için yavaş ilerleyecek.
Öte yandan hala ulaşılamayan köyler var.
Acil olarak arama kurtarma çalışmalarına hızlı destek başlatılmalı!
Can kaybı da, yaralı sayısı da giderek artacak, ne yazık ki haber merkezlerine gelen ilk görüntüler böyle.
Ama yitip giden canlar, günlerce acı çekecek insanlar için yapılabilecek bir şey yok! Yok!
Akşam yatağınıza giriyorsunuz, bir daha uyanamıyorsunuz.
Ya da siz uyanıyorsunuz gece vakti ama en sevdikleriniz artık yok.
Böyle bir ortamda, insanın gözü kulağı bölgedeyken, neler yapıldığını ve yapılamadığını izliyorken bir şeyler yazmak...
Gerçekten zor…
Aklımız durdu…
Gözlerimiz yaşlı…
Kalbimiz acıyor!...
Can kaybımızın nerelere varacağını söylemeye dilim varmıyor, tahminler çok kötü.
Bundan daha büyük acı olabilir mi?
Bu depremden ilk kurtarılması gereken Adalet!
Ve sonra Akıl ve Vicdan…
Bunlara sahip çıkalım ki cahillerden ve zalimlerden olmayalım.
Haksızlıklar karşısında susanlardan olmayalım...
Bu yarayı sarmak çok zor olacak, çok!
Henüz pek düşünmek istemiyorum ama birkaç gün sonra yaşanan bu felaketin ekonomik yıkımını konuşmak durumunda kalacağız.
Daha can kaybı ve yaralı sayımızı bile tam bilmiyorken, ekonomik kaybın boyutunu tabii ki hesaplayamayız. Şu aşamada bunu düşünen de yok zaten.
Ancak en büyük kaybımız hiç tartışmasız yitirdiğimiz binlerce canlarımız...
Bölgede yaşanan yıkımı gördükçe İstanbul’u ve Marmara’yı düşünmemek mümkün değil...
Ve biz yıllardır bildiğimiz bir gerçeği yok sayarak günümüzü geçirmeye çalışıyoruz.
Afet bölgesinde yaşanan deprem Türkiye ekonomisinde kalıcı ve telafisinde zorlanacağımız bir etki yapar.
Ama benzer büyüklükte bir deprem İstanbul’da yaşandığında...
Neler olacağını herkes biliyor...
Biz nimet verilenlerden olalım, gazaba uğrayanlardan değil.
Selam ve dua ile.