YELLOWSTAR MAGAZİNE GÜNCEL İŞ VE EKONOMİ HABERLERİ

Hazır giyimde 5 yıllık ihracat hedefi 25 milyar dolar

Tekstil

TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Karasu, hazır giyimde önümüzdeki 5 yılda 25 milyar dolarlık ihracata ulaşmayı hedeflediklerini duyurdu. Karasu, 2018'in başlarında ise ortaya çıkan tablonun iyimser olduğunu hazır giyim ihracatında yüzde 15’lik net bir yükselişin göze çarptığını söyledi.

İSTANBUL (YSM) (AA) -Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) 21. Dönem Yönetim Kurulu 15 Şubat tarihinde Hyatt Regency Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında ihracat hedeflerini açıkladı. TGSD Başkanı Hadi Karasu, önümüzdeki 5 yılda Türkiye’nin hazır giyim ihracatını yaklaşık yüzde 50’lik büyümeyle 25 milyar dolar seviyesine çıkarmayı, hedeflediklerini belirtti. İhracat miktarı kadar değer bakımından da yükseliş beklediklerini ifade eden Karasu, hazır giyimde değer endeksini de kilogram başına 20 dolardan 40 dolara yükseltmeyi amaçladıklarını vurguladı.

TGSD Başkanı Hadi Karasu’nun yanı sıra TGSD Başkan Yardımcılarından Esra Ercan, Cevdet Karahasanoğlu ve Murat Aydın’ın sözcülüğünde gerçekleşen toplantıda, 'büyüyen hedeflere ulaştıracak yol haritası' paylaşıldı. Karasu: “Kötü ya da iyi piyasa koşulları” diye bir şey yoktur. “Piyasa gerçekleri” vardır. Piyasa size değil siz piyasanın gerçeklerine ayak uydurmak zorundasınız. Şimdi daha yüksek hedefler koymanın ve daha etkin çalışmanın zamanıdır” dedi.

Yeni pazarlar keşfetmek istiyoruz

Bugün dünyanın 7., Avrupa’nın ise 3. en büyük hazır giyim üreticisi olan hazır giyim sektörünün başarıları ve özellikle dış pazardaki büyüme potansiyelinin tüm ihracatçı sektörlerimize ilham kaynağı olduğuna dikkat çeken Karasu, hazır giyim sektörümüzün başta AB’de olmak üzere büyümeye devam etmek zorunda olduğunu söyledi. Karasu şöyle devam etti: “Türk hazır giyim sektörünün hızlı üretim ve tasarım kabiliyetleriyle dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir. 2017 yılı itibariyle 17 milyar dolar olarak gerçekleşen hazır giyim ihracatımız, 2017’de Türkiye’nin 157 milyar dolar olan toplam ihracatı içinde yüzde 11’lik bir paya sahiptir. Cari açık açısından baktığımızda hemen tüm girdilerin ülkemizde üretilmiş olması nedeniyle tamamı ülke ekonomisine katma değer olan bir sektörden bahsediyoruz. Diğer yandan iç pazar tüketimini çok küçük bir yüzde dışında neredeyse tamamen karşılayarak ithalatın da önüne geçen sektörümüz, Türkiye ekonomisi açısından vazgeçilmez ve öncelikle yatırım yapılması gereken bir değerdir.”

2017 yılında hazır giyim endüstrisinin performansı hakkında bilgi veren Karasu, 2017 yılı Türkiye hazır giyim ihracat rakamlarına göre; AB’ye ihracatımızın toplam 11 milyar dolar seviyesinde olduğunu, ihracat yapılan ülkeler arasında; 2017’de yüzde 2’lik büyümeyle ve 3.2 milyar dolarla Almanya’nın ilk sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Karasu'nun açıklamalarına göre, en yüksek oranda büyüyen pazar ise yüzde 26,76 ile toplam 715 milyon dolar ihracat yaptığımız Irak oldu. İspanya’ya ihracatımız yüzde 19’luk bir artış göstererek 2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Hollanda da ihracatta büyüdüğümüz pazarlardan biri oldu. İhracatımızın yüzde 10 seviyesinde büyüdüğü Hollanda’ya 861 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Irak, İspanya ve Hollanda en yüksek büyüme gösterdiğimiz pazarlar. 2018’de İspanya, Hollanda, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Romanya’da artış bekleniyor.

Hazır giyimde iyimser tablo

Hadi Karasu’nun verdiği bilgilere göre; 2018 yılının ilk ayını kapsayan sonuçlar iyimser bir tabloya neden olmuş durumda. 2018 Ocak ayı, 2017’nin aynı ayı ile karşılaştırıldığında hazır giyim ihracatında yüzde 15’lik net bir yükseliş göze çarpıyor. Almanya’ya yaptığımız hazır giyim ihracatımız 2017’nin aynı ayına göre yüzde 13,4 artarken 305,2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Diğer ülkelere ihracatımız ise şöyle; İspanya’ya yüzde 21,4’le 166,5 milyon dolar, İngiltere’ye yüzde 14,1 ile 156,1 milyon dolar, Hollanda’ya yüzde 35 ile 94,3 milyon dolar, Fransa’ya yüzde 17,5 ile 85,2 milyon dolar, ABD’ye yüzde 22 ile 44,4 milyon dolar, İtalya’ya yüzde 9,5 ile 62,4 milyon dolar, Rusya’ya ise yüzde 83’lük bir artışla 22,8 milyon dolar oldu. Gelişmeleri yorumlayan Karasu, bu rakamlar miktar olarak yüzde 3,93’lük bir artışa işaret ederken, birim fiyat artışının yüzde 10,1 düzeyinde gerçekleşmesinin de sevindirici olduğunu ifade etti.

Hedefe giden yol haritasında birinci adım sıcak temas

Karasu, son birkaç yıldır, hazır giyim sektöründe ihracat rakamlarının durağanlaşmasının, bölgesel ve ülke içi güvenlik sorunlarının sonucu olduğunu, yabancı alım gruplarının Türkiye’yle iş yapma isteğinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Bu yönde algının değiştirilmesi ve iş hacminin yeniden artırılması için TGSD olarak proaktif temasların başlatıldığını, büyük elçilikler ve ticari temsilciliklerin yanı sıra dış temasların başlatıldığını ifade eden Karasu şöyle devam etti: “Büyük alım grupları güvenlik gibi konuları öne sürerek bizlerle yüz yüze temaslarını neredeyse yok denecek kadar az bir noktaya indirdiler. Bu temasların tekrar artması için fırtınanın dinmesini beklemek yerine biz proaktif davranarak tüm hedef ülkeler ve gruplarla temaslara başladık. Hollanda, Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa gibi ülkelerdeki kritik noktalara temas edeceğiz. İhracat potansiyelimizi artırmanın önündeki engelleri fikir alışverişi ile aşacağız.

İkinci adım: Markalaşmak

Üç adımlı Yol Haritası’nın ikinci adımının ise markalaşma olduğunu belirten Karasu, hem Türkiye hazır giyim sektörünün hem de üretici firmaların markalaşma yoluna girmesi için çalışacaklarını söyledi. Karasu sözlerine şöyle devam etti: “Marka olmak en kısa tanımıyla; müşterinize bir söz vermek ve bu sözde durmaktır. Türkiye’nin hazır giyim sektörü olarak iş etiğimiz, hızımız ve vadettiğimiz standart kalite bizim için öncelikli. Bu konuda devlet kurumlarından beklentimiz de hem kanuni alt yapı hem de süreç yönetimi bakımından yanımızda olunmasıdır. Diğer yandan TGSD bilgi üreten, üyelerine ve sektöre yol gösteren bir rehberdir. Markalaşma yolunda olan tüm hazır giyim üreticilerinin yararlanacağı Mentoring projemiz bu yolda atacağımız somut adımlardan biridir. TGSD’ye ve sektöre bugüne kadar hizmet vermiş başarılı ve deneyimli liderlerimizden oluşan Yönetim Kurulumuz ve İstişare Kurulumuz calisma gruplari ile tüm hazır giyimcilere marka olmak yolunda danışmanlık hizmeti verecektir. Değişim ve dönüşümleri sırasında hazır giyimcimizle birlikte markalı üretici olma, teknik ürünlere yönelme veya marka sahibi üretici olma yolunda atılması gereken adımlar konusunda çalışacaklardır. Çalışma Gruplarımız ve Mentorlarımız, Pazara Erişim, Döngüsel Ekonomi, Hammadde ve Malzeme, Teknoloji ve ÜR-GE, Finans ve İK yönetimi gibi başlıklarda çalışacak, hazır giyimcilerimizin sahadaki en yakın destekçisi olacaktır. “

"Manipülasyonlara karşı sektörün sesi olabilmeliyiz"

Türk hazır giyim sektörü için beş yıllık süreçte hedefe götürecek yol haritasının üçüncü adımında sürdürülebilirlik var. Sürdürülebilirliğin artık keyfi bir konu değil, zorunlu olarak belli çalışma koşullarına sahip olmayı gerektirdiğini belirten Karasu, Türkiye’nin ihracatının önemli bölümünü gerçekleştiren 1500 firması ve 400 kadar TGSD üyesinin bu koşullara sahip oldukları için bugün dünya ülkeleriyle ticareti sürdürebildiğini, tüm üyelerin iyi birer kurumsal vatandaş olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi. Karasu şöyle devam etti: Ancak değişen koşullar ve beklentiler doğrultusunda sürdürülebilirlik konusunda sürekli gelişmek, döngüsel ekonomiyi kavramak ve dünyamızın geleceğine ve kaynakların sürdürülebilirliğine daha fazla kafa yormak zorundayız. Bu konuda AB ve dünya standartlarını yakalayamamış kurumlar, dünya ticareti içinde var olamamaktadırlar. Dünyada bağımsız kurumlar veya ülkeler kendi (Higgs Score vb gibi) sürdürülebilirlik akreditasyon sitemlerini oluşturmuş durumdalar. Türkiye’nin önde gelen ihracatçıları da bu konuda gerekli koşullara sahipler. Ancak bu sistemin yaygınlaştırılması için ülkemizde de belli kriterler ve denetim sistemlerinin oturtulması gerekiyor. TGSD olarak daha çok ihracatçının aramıza katılabilmesi ve potansiyelimizi artırabilmek için tüm dünyada geçerliliği olan ve AB’de akredite bir “Türkiye Sürdürülebilirlik Sistemi”ni oluşturmamız gerekiyor. Bu konuda Türk hazır giyim sektörü hem markalaşma hem de dünyada iş ortağı olarak kabul görmek noktasında büyük bir adım atmış olacaktır. Yine aynı şekilde devletimizle ortak çalışmalar yaparak “Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Sistemini” ilgili kurumlarla birlikte izlenebilir şekilde oluşturmamız gerekir. Bu iki önemli konuda firmalarımıza rehberlik edebilmeliyiz ve gerektiğinde her tür manipülasyona karşı sektörümüzün sesi olabilmeliyiz.”

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.