İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - 2025’te Brezilya’nın Amazonlar’a açılan kapısı Belem kentinde düzenlenecek COP30 İklim Zirvesi, dünya liderlerini Paris Anlaşması’nın 10. yılında bir kez daha aynı soruyla karşı karşıya bırakıyor: Gezegenin ısınmasını 1,5°C’nin altında tutmak için ülkeler ne kadar ilerleme kaydetti?
France 24'un aktardığına göre, 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’yla her ülke, beş yılda bir sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik ulusal planlarını (NDC) sunmayı taahhüt etmişti. Ancak bu planların 2025 sonuna kadar yenilenmesi gerekirken birçok ülke hâlâ yükümlülüğünü yerine getirmedi.
Avrupa Birliği, görüş ayrılıkları nedeniyle yeni planını 4 Kasım’a, yani zirveden yalnızca birkaç gün öncesine erteledi. Ekim ortası itibarıyla yalnızca Norveç ve Birleşik Krallık’ın sunduğu planlar, Paris hedefleriyle uyumlu bulundu.
Çin’in sunduğu yol haritası ise beklentilerin çok gerisinde kaldı. Pekin, 2035’e kadar sera gazı emisyonlarını yalnızca yüzde 7 ila 10 oranında azaltmayı hedefliyor.
Belem’deki en büyük sınav “ülkelerin bu hedef açığına nasıl siyasi bir yanıt vereceği” olacak. Yine de olumlu bir tabloya işaret ediyor. Paris Anlaşması işe yarıyor. Anlaşma öncesinde +4°C'ye giden ısınma eğrisi, şimdi +2,6 ile +2,8°C aralığına inse de bu hâlâ yaşanabilir bir gezegen için yeterli değil.
Dünyanın geleceğine ilişkin planlarda finansman tartışmaları son hızda sürerken, bu sene yapılacak zirvenin ana gündem maddesi Amazon'un korunması için yaratılacak milyar dolarlık fon olacak. Donald Trump, Şi Cinping ve Narendra Modi zirveye katılım göstermezken, Amazon'un yerli halkları belirleyici olacak.
Finansman tartışmaları sürüyor
2023’te BAE’deki COP28 fosil yakıtların geleceğini tartışırken, 2024’te Azerbaycan’ın ev sahipliğindeki COP29 “finansman COP’u” olarak öne çıkmıştı.
Baku zirvesi, Küresel Güney ülkelerine iklim kriziyle mücadelelerinde destek için 2035’e kadar yılda 300 milyar dolar sağlanacağı vaadiyle sonuçlanmıştı.
Ancak bu rakamlar kısa sürede yetersiz bulundu. Gelişmekte olan ülkeler, fonun en az dört katına çıkarılmasını ve kaynakların nasıl aktarılacağına dair net kurallar getirilmesini talep etti.
Greenpeace’ten Lorelei Limousin, “Hâlâ kimin, neyi finanse edeceğini bilmiyoruz. Kamu mu, özel mi? Uyum mu desteklenecek, yoksa iklim kaynaklı zararların telafisi mi? Her şey muğlak” diyor.
Belem’de bu kez hedef, finansmanı yılda 1,3 trilyon dolara çıkarmak. “Bakü’den Belem’e” olarak adlandırılan bu süreç, gelişmekte olan ülkeler için somut bir eylem planı ortaya koymayı amaçlıyor.
Amazonlar’ın gölgesinde: Ormanlar için yeni fon önerisi
Belem, Amazonlar’ın kalbinde yer almasıyla bu yılki zirveye sembolik bir anlam yüklüyor. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, COP30’u ülkesinin orman politikalarını öne çıkarmak için kullanmayı hedefliyor.
Brezilya’nın öncülük ettiği “Tropical Forests Forever Facility” adlı fon, 125 milyar dolar toplayarak bu parayı finansal piyasalarda değerlendirmeyi ve elde edilen geliri Amazon, Kongo Havzası ve Güneydoğu Asya’daki tropikal ormanlara sahip ülkelere aktarmayı amaçlıyor.
Greenpeace’ten Clément Helary, “Fonun kapsamı geniş; yerli halklara doğrudan finansman sağlamayı da içeriyor. Ancak bu paranın nasıl kullanılacağı konusunda hâlâ birçok soru var. Madencilik veya tarım tekellerine yatırım yapılmaması için güvence şart” diyor.
2014’te başlatılan New York Ormanlar Bildirgesi, 2030’a kadar ormansızlaşmayı durdurmayı hedefliyordu. Fakat bu taahhüt hem 2021 Glasgow Zirvesi’nde yinelendi hem de ilerleme kaydedilemedi.
Trump zirveyi pas geçti
BBC World'e göre, dünyanın dört bir yanından liderlerin katıldığı 2015 Paris İklim Zirvesi’nden (COP21) on yıl sonra, bu yıl Brezilya’da düzenlenen COP30’da sahne bambaşka. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve ABD Başkanı Donald Trump zirveye katılmadı. Yaklaşık 160 ülkenin lideri de toplantıyı es geçti.
Trump yönetimi, iklim sürecinden tamamen çekildiğini ve üst düzey hiçbir yetkilisini göndermeyeceğini açıkladı. Bu durum, “Madem liderler yok, bu iki haftalık küresel toplantının amacı ne?” sorusunu gündeme taşıdı.
Birleşmiş Milletler iklim sürecinin eski başkanı Christiana Figueres, geçen yıl “COP süreci artık amacına uygun değil” demişti. Yeni düşünce kuruluşu Loom’un direktörü Joss Garman’a göre ise iklim politikaları artık diplomasi değil, “yeni enerji sektörlerindeki ekonomik çıkarlar” üzerinden şekilleniyor.
Trump’ın başkanlığa dönüşü, ABD’nin iklim politikasında keskin bir geriye dönüş anlamına geldi. Paris Anlaşması’ndan çekilen Trump, yenilenebilir enerji teşviklerini kaldırdı, fosil yakıt şirketlerine milyarlarca dolarlık vergi indirimi sağladı ve federal arazileri petrol ve kömür çıkarımına açtı. “İklim değişikliği, dünyaya karşı yapılmış en büyük dolandırıcılıktır” diyen Trump, ABD’yi “dünyanın bir numaralı enerji süper gücü” yapmayı hedefliyor.
Yerli halklar ve sivil toplum sahnede
9 Kasım Pazar günü, Amazon Nehri’nde haftalar süren yolculuğun ardından yerli halk temsilcilerinden oluşan bir filo Brezilya’nın Belem kentine ulaştı. Yaklaşık 50 kişiden oluşan bu grup, Ekvador’dan yola çıkarak 3000 kilometrelik bir rota izledi.
El Figaro'nun aktardığına göre amaçları, dünyanın geleceğini belirleyecek iklim müzakerelerine Amazon’un sesini taşımak.
Bu filo, COP30’un merkezine “halkın sesi”ni taşımayı hedefleyen daha geniş bir hareketin parçası. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan'da düzenlenen son zirvelerin aksine Belem, sivil toplumun, yerli toplulukların ve kadınların doğrudan katılımına açık bir platform olmayı vaat ediyor.
350.org Fransa temsilcisi Fanny Petitbon, “Belem, halkın ifade özgürlüğünü yeniden kazanacağı bir alan olmalı” diyor.
12-16 Kasım tarihleri arasında yapılacak Halk Zirvesi, yerli toplulukların bilgi birikimlerinin resmi müzakerelere dâhil edilmesi çağrısında bulunacak. 15 Kasım’da düzenlenecek yürüyüşle, sivil toplumun iklim eylemi talebi sokaklara taşınacak.
Latin Amerika genelinde yerli temsilcilerin oluşturduğu “Cevap Biziz” koalisyonu, bu yıl resmi müzakere alanlarında eşit söz hakkı istiyor. “Artık yalnızca izleyici olmak istemiyorlar. Mesele, yerli halklar için değil, onlarla birlikte bir COP düzenlemek” diyor Petitbon.
YSM HABER MERKEZİ