İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Rusya, Batı ülkelerinin Ukrayna savaşını sona erdirmek için önerdiği planı reddetti. Ukrayna'da barışın sağlanması için yürütülen görüşmeler bir kez daha sonuçsuz kalırken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ABD'li yetkililerle görüşmeden önce Avrupa'ya "Savaşa hazırız" mesajı vermesi dikkat çekti.
CNN International'da yayınlanan analizde, Putin'in perspektifinin Rusya'nın tutumunu nasıl şekillendirdiği ele alındı.
CNN'nin Uluslararası Güvenlik Şefi Nick Paton Walsh imzasıyla yayımlanan yazıda, "Vladimir Putin bir anlaşma istemiyor; aksine, kendisine bir anlaşmayı düşünmesi için yalvarılmasından büyük bir haz duyuyor" denildi. Yazıda "Trump’ın bu savaşın bir an önce bitmesini istemesi doğru. Ancak bu, Putin’i ve onun hedeflerini ölümcül biçimde yanlış anlamasından kaynaklanıyor. Putin yeni fırsat ve engellere uyum sağlayan bir pragmatist; fakat daha büyük bir hayali var: Küresel güvenlik dengelerini yeniden kurmak ve ABD’nin onlarca yıllık hegemonik yükselişini geri çevirmek" ifadelerine yer verildi.
CNN'de yayımlanan analizden öne çıkanlar özetle şöyle:
Vladimir Putin bir anlaşma istemiyor; aksine, kendisine bir anlaşmayı düşünmesi için yalvarılmasından büyük bir haz duyuyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi ve damadının Kremlin lideriyle yaptığı beş saatlik görüşme kamuoyu açısından pek bir sonuç vermiş gibi görünmedi. Bu nedenle bir adım geri çekilip dünyaya ve Rus işgaline onun gözünden bakmak faydalı olabilir.
Bu, Putin’in başlattığı bir savaş. Amacı, birkaç gün içinde Ukrayna’yı çökertip Rusya’yı Avrupa’nın başat askeri gücü olarak yeniden konumlandırmaktı. ABD’nin Afganistan’daki en uzun savaşından utanç verici bir şekilde çekilmesinin ardından Moskova'nın hâlâ kararlı bir güç olduğunu göstermek istiyordu. Ancak hızla kazanılacak bir zafer umudu, çirkin bir yıpratma savaşına dönüştü. Bir süre için stratejik yenilgi ihtimali belirginleşti. Çünkü ABD ve NATO’nun desteğiyle küçük ama direngen Ukrayna, bir yıl önce hayal dahi edilemeyecek kazanımlar elde etti.
Sonra Trump’ın ikinci döneminin Putin’e yönelik belirsiz sempatisi (hatta hayranlığı) ve ne pahasına olursa olsun barış isteği Moskova’ya adeta bir armağan gibi geldi. Putin’in seçim derdi yok; görev süresini sınırlayabilecek tek şey doğal yaşam süresi.
Trump “Ukrayna benim savaşım değil, buna para harcamak istemiyorum, sadece sonlanmasını istiyorum” dediğinde, Putin bunun ardında dünyanın en büyük askeri gücünden gelen bir zayıflık ve ilgisizlik duyuyor. Eski bir KGB ajanının tarihin kendisine sunmasını asla hayal edemeyeceği bir fırsat bu:
ABD’nin Rusya’dan barış için yalvarması. Üstelik süreç uzadıkça Moskova için ortaya çıkacak sonuç da muhtemelen daha iyi oluyor.
Putin’in danışmanı Yuri Uşakov, Salı günkü görüşmenin ardından 27 maddelik bir plan ve dört başka belgeden söz etti. Bu detaylar muhtemelen Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi rahatsız etmek için ortaya atıldı. Çünkü Zelenski son olarak 20 maddelik bir plandan söz etmişti ve diğer üç belgenin içeriğine hâkim olduklarını umuyor olmalıydı.
Ancak diplomasinin bu son aşaması büyük ölçüde sessizlik içinde ilerliyor ve Zelenski’nin sevinmesi için bir neden yok. Ekibi önce Avrupalıları bilgilendirecek, ardından Amerikalılarla yeniden bir araya gelecek ve kendisi Kyiv’e geri dönüyor. Trump’ın Şükran Günü’ne kadar bir anlaşma hedefi artık bir serap; önlerinde yalnızca zorlu bir süreç uzanıyor.
Trump, Putin'in hedeflerini anlamıyor
Trump’ın bu savaşın bir an önce bitmesini istemesi doğru. Ancak bu, Putin’i ve onun hedeflerini ölümcül biçimde yanlış anlamasından kaynaklanıyor. Putin yeni fırsat ve engellere uyum sağlayan bir pragmatist; fakat daha büyük bir hayali var: Küresel güvenlik dengelerini yeniden kurmak ve ABD’nin onlarca yıllık hegemonik yükselişini geri çevirmek.
Putin her şeye kadir değil; son iki yılda –2023’teki başarısız Wagner isyanında gördüğümüz gibi– kendi adamlarını bile feci şekilde yanlış değerlendirdi. Ayrıca ülke içinde ciddi insan gücü ve bütçe baskılarıyla da karşı karşıya. Ama onu tehdit eden bir yolsuzluk soruşturması yok, ara seçimler yok, koltuğunu devralmak için bekleyen bir halef yok. Rus sanayi kompleksini acımasız bir savaş ekonomisine soktu ve muhtemelen aşırı yorulmuş ve kırılgan bir ülkeyi savaş sonrasında nasıl çözeceğine dair de en az bu kadar ciddi bir plana sahip. Pek çok açıdan, savaşın devamı Putin’in iktidarını sürdürmesi için en büyük şansı.
Trump her şeyden önce barış istiyor ve son aylarda müttefiklerini taviz vermeye zorlamayı refleks haline getirdiğini gösterdi. Bu, şartları iyileştirmek için taşeronlarını sıkıştıran bir emlak milyarderiyseniz mantıklı olabilir. Ancak Putin bir otel satın almak isteyen müşteri değil. Trump aslında, bölgeye gücünü göstermek için mülke ateş açıp orayı işgal eden silahlı bir kişiyi çıkarmaya çalışıyor. Bu, Trump’ın alışık olduğu türden bir anlaşma değil.
Putin için mücadele ve yavaş ilerleyen bir zafer, sürecin esas cazibesi. Ve önünde ikisinin de daha fazlası olduğunu düşünüyor. Üstelik rakibinin bir zamanlar en büyük destekçisi olan ABD’nin şimdi kendisinden bir anlaşma yapmasını yalvararak istemesi – üstelik bunu ABD Başkanının damadı Jared Kushner ve temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla yapması – ona ayrı bir keyif veriyor. Cephedeki ilerleme acı verici derecede yavaş ve büyük bedellerle geliyor olabilir; ancak daha geniş manzara giderek Putin’in jeopolitik bir hayalini andırıyor. Bu da gerçek ve kalıcı bir barışı uzun süre ulaşılamaz kılıyor.
YSM HABER MERKEZİ