İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Hindistan ile ortaklığını simgeleyen yıllık zirve için bugün Yeni Delhi’ye gidiyor. Putin ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin savunma alanındaki işbirliklerini değerlendirmesi ve Hindistan’dan Rusya’ya ticareti kolaylaştıracak anlaşmalar açıklaması bekleniyor.
İkili görüşmelerin üzerinde ise, bu ilişkinin gücünü test eden üçüncü bir ülke olacak: Amerika Birleşik Devletleri.
Zamanlama Hindistan açısından özellikle kritik. Çünkü ülke, Trump yönetimiyle yaşadığı ekonomik çıkmazı çözmenin yollarını arıyor. Trump, Hindistan’ı Rusya’dan petrol alarak Moskova’nın Ukrayna’daki savaşını finanse etmekle suçladı. Geçen ay da ABD’nin Rus petrol devlerine uyguladığı yaptırımlar, onlarla iş yapan şirketleri tehdit edince, Hindistan’ın en büyük petrol şirketleri Rus petrolü alımını neredeyse tamamen durdurdu.
Bu ikili zirve, Hindistan ve Rusya’nın Sovyet dönemine uzanan ilişkilerine bağlı kaldığını dünyaya gösteriyor. Putin açısından bu, Rusya’nın küresel ölçekte önem taşıyan bir ortağa sahip olduğunu kanıtlama fırsatı.
Ancak Putin’le sıcak bir kişisel ilişkiye sahip olan Modi, Hindistan’ın en büyük silah tedarikçisi Rusya ile bağları yönetirken, aynı zamanda ülkenin en büyük ticaret ortağı olan ABD’nin taleplerini karşılamak zorunda kalacak. Üstelik tüm bunları kendi ulusal çıkarlarını gözeterek yapmak durumunda.
Gündemde ne var?
Putin, 23. Hindistan-Rusya zirvesi için Perşembe günü Yeni Delhi’ye gidecek. Ertesi gün Modi ile bir araya gelerek ticari ve ekonomik ilişkileri güçlendirmenin yollarını görüşecekler.
İkili, Hindistan’ın Rus gübresine yönelik ithalatını artırmak ve Hindistan’da küçük ölçekli nükleer reaktörlerin inşası gibi konuların da yer aldığı geniş kapsamlı görüşmeler yapmayı planlıyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov’un ve Hindistan hükümet yetkililerinin açıklamalarına göre, iş gücü hareketliliğine ilişkin yeni bir anlaşmanın da duyurulması bekleniyor. Bu anlaşma, Rus şirketlerinin Hindistan’dan işçi çalıştırmasını kolaylaştıracak. Rusya, Ukrayna’daki savaşın ve Orta Asya’dan gelen göçmenlerdeki azalmanın daha da ağırlaştırdığı bir iş gücü sıkıntısıyla karşı karşıya.
Ardışık Hindistan hükümetleri, ittifak ve ortaklıkların Hindistan’ın kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirildiği sözde “bağlantısızlık” politikasını büyük ölçüde benimsedi, ancak Modi’nin bu dengeyi koruması gerekiyor.
Hindistan, Rusya ile güçlü bağlara sahip ve askeri teçhizat açısından ona bağımlı. Ukrayna savaşındaki tarafsız tutumu nedeniyle Batılı ülkelerden eleştiriler aldı.
Hindistan'ın ABD ile ilişkileri ise daha dalgalı oldu. Washington’ın Hindistan’ı Çin’e karşı denge unsuru olarak görmesi nedeniyle son yıllarda yakınlaşma arayışı vardı ancak Trump’ın yüksek tarifeleri bu süreci sekteye uğrattı.
Bu, Putin’in 2021’den bu yana Hindistan’a yapacağı ilk ziyaret olacak; ancak iki lider başka yerlerde bir araya gelmişti. Geçen yıl Moskova’da görüşmüşlerdi ve sadece iki ay önce Şanghay İşbirliği Örgütü’nün güvenlik toplantısı için Çin’in Tianjin kentinde yeniden buluştular.
Hindistan, Rus petrolünü almaya devam edecek mi?
Hindistanlı petrol şirketleri, 2022’de Ukrayna işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan uluslararası yaptırımların talebi düşürmesinin ardından, Rusya’dan çok daha yüksek miktarda indirimli petrol almaya başladı. Son üç yılda Hindistan’ın petrol ithalatının üçte birinden fazlası Rusya’dan geldi.
Bu durum, Hindistan’ın Trump yönetimiyle yürüttüğü ticaret müzakerelerinde önemli bir anlaşmazlık konusu haline geldi. Trump yönetimi, Hindistan’a ek %25 gümrük vergisi getirerek, Hindistan’dan yapılan tüm ihracat için daha önce uygulanan vergileri iki katına çıkardı. ABD ve diğer Batılı ülkelerin, Rus petrol şirketleriyle iş yapan firmalara yönelik daha yakın tarihli yaptırımları ise Hindistan’daki pek çok ithalatçının alımları durdurmasına yol açtı.
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın devlet medyası Sputnik India’ya yaptığı açıklamada, Hindistan’a yönelik Rus petrol ihracatındaki düşüşün büyük olasılıkla geçici olacağını söyledi. Moskova’nın Batı yaptırımlarını aşmanın bir yolunu bulmak için çalıştığını belirterek, “Bunu yapmak için kendi teknolojilerimiz var,” dedi.
Hindistan Rus petrolü almaya devam etmek istese bile, hem özel hem kamu şirketlerinin buna “isteksiz davranacağını” belirten düşünce kuruluşu Observer Research Foundation’ın başkan yardımcısı Harsh V. Pant, “Risk maruziyeti arttı ve bu nedenle ilişkinin sürdürülmesi çok zor” dedi.
Peki ya askeri anlaşmalar?
Hindistan’ın Rus petrolü alımını azaltması Moskova için bir kayıp yaratsa da, Rusya bunu savunma ekipmanı alanında telafi edebilir.
Hindistan, Çin ve Pakistan’la olan sınırlarını korumak için her yıl on milyarlarca dolar değerinde askeri teçhizat satın alıyor. Rusya, Hindistan’ın en büyük silah tedarikçisi konumunda ve Hindistan ordusunun kullandığı hava savunma sistemlerinin, savaş uçaklarının, tüfeklerin ve füzelerin büyük kısmı Rus yapımı.
Hindistan medyasına göre, zirve sırasında Hindistan’ın S-400 hava savunma sistemi birimlerinin satın alımını duyurması muhtemel. S-400’ler ve uzun menzilli BrahMos füzeleri, Hindistan’ın Mayıs ayında Pakistan’la yaşadığı dört gün süren çatışmada önemli bir rol oynadı.
Hindistan son yıllarda silah tedarikini çeşitlendirmeye başlamış olsa da, uluslararası ilişkiler uzmanı Happymon Jacob’a göre mevcut envanterin %60’tan fazlası hâlâ Rus menşeli. Ayrıca Hindistan’ın helikopterler ve savaş uçakları da dahil olmak üzere birçok ekipmanın bakım, yedek parça ve lojistik desteği konusunda Rusya’ya bağımlılığının sürmesi bekleniyor.
YSM HABER MERKEZİ