YELLOWSTAR MAGAZİNE GÜNCEL İŞ VE EKONOMİ HABERLERİ
2025-04-16 13:10:00

7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, şirketlere bildirim zorunluluğu getirdi!

Onur NACAR

iletisim@yellowstarmagazine.com 16 Nisan 2025, 13:10

Mart 2025'te Resmî Gazete'de yayımla­nan 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye'deki tüm işletmeler için yeni bir döne­min habercisi. Artan siber tehdit­lere karşı milli bir kalkan oluştur­mayı hedefleyen bu kapsamlı dü­zenleme, özellikle orta ve büyük ölçekli şirketlere önemli sorum­luluklar yüklüyor. Peki, işletme­leri neler bekliyor?

İşte yeni yasanın getireceği ra­dikal değişiklikler ve dikkat edil­mesi gerekenler:

Artık her şey kayıt altında ve bildirim şart

Yeni kanunla birlikte kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, siber olayların takibinde merkezi bir rol üstlenecek. İşletmeler için en çarpıcı değişikliklerden bi­ri, Başkanlığın talep edeceği her türlü veri, bilgi ve belgeyi (Mad­de 7.1.a) zamanında sunma zo­runluluğu. Daha da önemlisi, şir­ketler kendi sistemlerinde tespit ettikleri güvenlik açıklarını veya yaşadıkları siber saldırıları der­hal Başkanlığa bildirmekle yü­kümlü olacak (Madde 7.1.b). Bu, "kol kırılır yen içinde kalır" an­layışının sonu anlamına geliyor. Başkanlığın yayınlayacağı poli­tika ve stratejilere uyum da artık bir tercih değil, zorunluluk hali­ne geldi (Madde 7.1.d).

"Benim başıma gelmez" devri bitiyor. Başkanlık, siber güven­lik yazılımları, donanımları ve hizmetleri için asgari güvenlik standartları belirleyecek (Madde 6.1.ı). İşletmeler, bu standartla­ra uygun çözümlere yatırım yap­mak zorunda kalacak. Kanunun temel ilkelerinden biri olan "yerli ve milli ürünlerin tercih edilme­si" (Madde 4.1.d) ilkesi, şirketle­rin tedarik zincirlerini de etkile­yecek. Büyük işletmelerin kendi bünyelerinde Siber Olaylara Mü­dahale Ekibi (SOME) kurması veya yetkili SOME'lerden hizmet alması gerekecek (Madde 5.1.d).

Denetim kapıda cezalar ağır

Yeni yasa, Başkanlığa geniş de­netim yetkileri tanıyor. Başkan­lık, gerekli gördüğü hallerde iş­letmelerde yerinde incelemeler yapabilecek veya yaptırabilecek (Madde 8.1). İşletmelerin bu de­netimlere tam uyum gösterme­si ve gerekli altyapıyı sağlaması şart (Madde 8.4).

Peki, kurallara uymayanları ne bekliyor? Kanun, bu konuda ol­dukça net:

● Başkanlığın istediği bilgi ve belgeleri vermeyen veya engelle­yenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası (Madde 16.1).

● Siber olay bildirim yüküm­lülüğünü yerine getirmeyenlere 1 milyon TL'den 10 milyon TL'ye kadar idari para cezası (Madde 16.10).

● Denetim yükümlülüklerini yerine getirmeyen ticari şirketle­re ise yıllık brüt satış hasılatının yüzde 5'ine varan idari para ceza­ları (Madde 16.11) kesilebilecek. Bu rakamlar, siber güvenliğin ar­tık ne kadar ciddiye alındığının bir göstergesi.

Kanun, sadece kullanıcıları değil, siber güvenlik ürün ve hiz­meti sunan şirketleri de yakın­dan ilgilendiriyor. Bu firmaların Başkanlık tarafından belirlene­cek esaslara göre sertifikasyon, yetkilendirme ve belgelendirme süreçlerini tamamlaması zorun­lu (Geçici Madde 1.4). Ayrıca si­ber güvenlik şirketlerinin birleş­me, bölünme veya pay devri gibi önemli işlemleri, Başkanlık ona­yına tabi olacak (Madde 18.2).

Kritik altyapılar mercek altında

Enerji, finans, eğitim, sağ­lık, ulaştırma gibi ‘kritik altyapı’ (Madde 3.1.d) olarak tanımlanan sektörlerde faaliyet gösteren iş­letmeler için yükümlülükler daha da artacak. Bu tesisler, Başkanlı­ğın özel denetimine ve daha sıkı güvenlik önlemlerine tabi olacak.

İşletmeler ne yapmalı?

Bu yeni ve kapsamlı düzenle­meler karşısında işletmelerın ba­zı adımlar atması gerekli.

Öncelikle, uzmanlardan des­tek alarak kanunun kendi ope­rasyonlarına getireceği yüküm­lülükleri detaylıca incelemeleri şart. Bunu takiben, kapsamlı bir siber güvenlik risk değerlendir­mesi yaparak mevcut zafiyetleri­ni ve potansiyel tehditleri belirle­meliler. Bu analizler ışığında, ge­rekli siber güvenlik teknolojileri, personel eğitimi ve olası danış­manlık hizmetleri için bütçe ve kaynaklarını hızla planlamaları önem taşıyor. Aynı zamanda, olay müdahale planları, veri sızıntısı bildirim prosedürleri gibi iç poli­tikalarını ve süreçlerini yeni ka­nuna tam uyumlu hale getirme­leri ve son olarak, siber güvenlik kültürünü kurum içinde yaygın­laştırarak tüm personelin bu yeni düzenlemeler ve genel tehditler konusunda farkındalığını artır­maları kritik bir zorunluluk hali­ne geliyor.

Sonuç olarak, yeni Siber Gü­venlik Kanunu, Türkiye'deki iş­letmeler için bir dönüm nokta­sı. Uyum sağlamak başlangıç­ta ek maliyet ve çaba gerektirse de uzun vadede şirketlerin diji­tal varlıklarını koruması, müşte­ri güvenini sağlamlaştırması ve yasal yaptırımlardan kaçınması için hayati önem taşıyor. Artık si­ber güvenlik, yönetim kurulları­nın en önemli gündem maddele­rinden biri olmak zorunda.

Son söz: Ülkemizin siber güvenlik ala­nında Yerli Milli ve Güçlü Ekosistemle ba­ğımsız bir güç olması adına hayırlı olsun!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.