Ağustos’un gündemi yangın afeti: Bütün Türkiye yanıyor!

Ağaçlar, büyük bir güzellik hazinesinin, derin bir tarihin ve kültürümüzün vazgeçilmez parçalarıdır. Toprağa bağlılığın ve bulunduğu yeri vatan kabul edip sabırla beklemenin en güzel örnekleridir. Ağaçlar, ormanın, sadece görünen kısmıdır ve bizim kadar yaşam hakkı olan nice canlının bir araya gelmesinden oluşur.

Her ormanın kendine özgü ağaçları, kuşları ve çiçekleri olur. Bu ekolojik çeşitlilik şartlara ve ortama göre değişirler. İğneli ve yapraklı olan çam, gürgen, meşe, selvi, çınar, köknar, kayın, kavak, zeytin, dişbudak, şimşir gibi ağaç çeşitliğine eşlik eden, sığırcık, saka, ağaçkakan, keklik, alakarga, üveyik, karatavuk, bülbül gibi kuş türleri ve bunlara eşlik eden endemik bitkiler, şifalı otlar, çeşitli çiçekler uyum içinde yaşarlar. Onlar olmazsa, hayatın bir parçası eksik kalır.

Ormanlar konusunda önemli bilgi birikimine sahip bir ülkeyiz. Ağaçların bakım ve gençleştirme çalışmaları haricinde, bir bitkiye zarar vermemek, bir ağacı kesmemek gerekiyor. Rahman suresi altıncı ayeti şöyledir: “Bitkiler ve ağaçlar Allah’a secde ederler.” Yani biz insanlar gibi ibadet ve zikirleri vardır. Yaşama hakları bizimle aynıdır. Lütfen konuya bu açıdan bakalım!

Hemen her gün memleketin farklı yerlerinden üzücü yangın haberleri geliyor. Ormanlarımıza çöken yangın afeti, en çok turizm beldelerindeki hayatı her yönüyle durma noktasına getirdi. Ülkede aynı zaman aralığında çıkan 129 yangın ile bacasız sanayimiz alevler içinde kalıverdi. Ormanlarımızın başına gelenler hiçbir kelime ile açıklanamaz.

Yangında kaybedilenler üzerinden insanların birbirine saldırmasını ve nefretlerini ortaya dökmelerini büyük bir üzüntü ile izliyoruz. Bu durumu siyaset malzemesi yapamayız. İster sağcı olsun, ister solcu. İster milliyetçi olsun, ister muhafazakâr. Ülke bizimdir ve bu ekipman eksikliğimiz daha önce de test edilmiştir.

Avrupa ülkelerindeki yangın uçak filolarına bakıldığında: Yunanistan; 38 uçak, Fransa; 26 uçak, İtalya; 19 uçak, İspanya; 17 uçak, Türkiye; 3 uçak ile sıralanıyor. Bizim yangınla mücadele aklımız ve bütçemize rağmen yangınlara müdahale çözümlerimiz yetersiz kaldı. Orman varlığımız neredeyse tükendi!

Yetkililer, vakit kaybetmeden orman yangınlarını önleyecek hava filolarının nasıl oluşturulması gerektiğine karar verebilir. Bu tartışmanın uzmanlarca yapılması birinci koşul. İkincisi, bu filonun her an kullanıma hazır olması için ‘’erk‘’ konusuna karar verilmesi. Kayyuma devredilmiş bir kurum olan THK'dan medet ummamak gerekir. Mevzuatı ve Türk Hava Kurumu’nun içinde bulunduğu durumu acılı vatandaşa anlatamayız! Kader deyip geçemeyiz! Akıl, bilgi ve iman sahibi mağdurlar, bu durumu yaşlı gözlerle yutkunarak, afete sebep olanları ve ihmali bulunanları Mevla’nın adaletine havale eder. Ve dostlar ilahi adalet mahkemesinde tanıdık, makam, mevki ve torpil geçmez! Çünkü ilahi mahkemenin hakimi mutlak güç sahibi Hz. Allah şahittir, bilendir ve intikam sahibidir. Yani kesin hüküm suç sahibini bulacaktır. İnşaallah!

Türkiye; gerek coğrafi, gerekse ekonomik bağımlılıkları sebebiyle mevcut kaynaklarını her an her durumda korumak ve ayakta durmak zorundadır. 83 milyon 614 bin nüfusu, resmi rakamlara göre %17,53 olan enflasyonu, %19 faiz oranı ile yıllık 30-35 milyar $ gelir sağlayan bir sektörü; ne yangına, ne teröre, ne depreme, ne sele bırakabilme lüksü yok. Yangın sadece bölgesel ve çevresel hasarı ile gelmiyor; gelecek hasarı ile de geliyor. Sadece düştüğü yeri yakmıyor. Bütün Türkiye’yi yakıyor!

Her zaman söylüyorum ve iman ediyorum:“Vatan sevgisi imandandır!” Hadis-i şerifidir.  Ağaçlar, kuşlar ve çiçeklerin hepsi bu vatana dâhildir. Vatan, senin veya benim değildir, bizimdir. Bu topraklarda her çiçeğin, her ağacın, her kuşun hakkı vardır.

Yanan ormandır, candır, vatandır! Canımız yanıyor! Canımızı yakanın canı yansın!

Hepimize geçmiş olsun!

Selâm ve dua ile.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.