Zorlukları teslimiyet ve inancımızın gücü ile yenebiliriz!...

Zorlukları teslimiyet ve inancımızın gücü ile yenebiliriz!...

Bazı anlar gelir, hayat enerjimiz tükenir ve sınırlarımız kalmamıştır.. Kaybedilen bir iş, beklenmedik bir hastalık, kaybedilen bir yakınımız, bir türlü başarılamayan hayat mücadelesi, başlamadan biten bir sevda, başarı sağlanamayan ekonomik bir proje…

İşte o an seçim zamanıdır. Yaradılışımızda olan, içimizde beslediğimiz gizemli inancımız ve aynı zamanda bu inancın gereği olan teslimiyet gücümüz, yaptığımız seçimlerle ortaya çıkar. İsyan etmek, savaşmak veya kaçmak yerine durumu kabullenmek ve teslim olmak, talihsizlik sandığımız, yaşadığımız kötülüklerin iyiliğe ve kazanca dönüşmesine yardımcı olur.

Bu teslimiyet aslında her zaman bizde olan zorlukları yenme gücünü yaratır. Yeniden ayağa kalkma gücüne kavuşuruz. Her zaman bizde var olan ve sınırlarımıza geldiğimizde, sıkışıp kaldığımızda ortaya çıkan bir güçtür. Aynı bebeklerin yürümeyi öğrenmeleri gibi… Onlar emeklerken ayağa kalkmaya çalışırlar. Önce düşerler ve sonra tekrar kalkarlar. Düşmekten korkmadıkları gibi kalkmaya ve yeniden denemeye cesaret ederler. Onlar usanmadan, yılmadan devam ederler ve sonunda da yürürler.

Herkesin kendi hayatında yaşadıkları olabilir.... Üst üste kayıplar, beklenmedik değişimler ve kalp kırıklıkları en özel sandığımız insanların bile başlarına gelir, aynı bizler gibi. Seçim yapmaktır asıl olan. Bizlerde doğuştan var olan gücü kriz anında bir katalizör olarak kullanarak, enerjiyi olumlu olana dönüştürebilmek yaptığımız seçimdedir; ya arkamıza dönüp kayıplarımıza, aldığımız kilolara, hastalıklara bakıp “keşke olmasaydı, neden ama neden?” diyerek geçmişte kalmak veya o anda kalarak, o andaki hissi fark ederek, ruhsal olgunlaşmamızı sağlamak.

Başlangıçta zorlayıcı ama kendinden basit bir seçimle bakış açımızı değiştirip yenilenmek, manevi olarak büyümek…İçgüdü, empati, mizah, üretilicilik, esneklik ve aklı sakinleştirip odaklamakla zorlukları yenme gücü içimizde var olur. Tam anlamıyla zoru başarmak için acı ile başa çıkabilme gücümüzü ortaya çıkarmamız gerekir. Acıdan kaçarak ve her durumda acı yaşamaya engel olmak adına kendimizi sınırlandırarak aslında ıstırap çekeriz.

Birçok insan için acı ve ıstırap birbirinin iki yarısı gibidir. Bir şeyler ters gittiğinde kendimizi kötü gibi hissederiz, bununla kalmayıp karmaşık duygular içerisinde cezalandırıldığımızı düşünür ve “bunları hak ettik” deriz. Duygularımızı açığa vurarak yaşadığımız acıyı kabullenerek üstesinden geleceğimizi unuturuz.

Zorlukları yenme gücünü her durumda kendiniz için avantaja çevirmekle olur. Yaşanan olumsuzluğa önce teslim olmak, kabullenmekle başlar. Sonra kendi içimizdeki inancınızın gücünün farkındalığını ortaya çıkararak, üstesinden gelebileceğinize inanmakla devam edebilirsiniz... İnanmak ve başarmak el ele vermişlerdir ve içinizde doğuştan var olan gücün açığa çıkması için bir kıvılcım yeterlidir.

Rabbimiz Allah(c.c), nerede, sıkıntısı, hastalıkları ve derdi olan inanmış iyi insanların sıkıntılarına yardım eylesin, var olan sıkıntılarını hayırlara çevirsin. Dualarımızı kabul eylesin!..AMİN!...

Bendeniz, yazıma konu olan bu ruh halimi toplam 30 günlük cezamı Metris ve Silivri Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumlarında yaşadığım tutukluluğum süresi için kalem aldım.. Ve Rabbime olan imanım, çok kıymetli eşim-kızım ve dua eden kardeşlerimizin gayrettleri sayesinde imtihanımı zikir, şükür, sabır, koğuşta bulunan diğer arkadaşlarımla dini sohbetler- ibadetler etmeyi nasip ederek kolay eyledi Mevlam Elhamdülillah!....

Hepinize sağlıklı  ve mutlu günler dilerim...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.