Bayramın huzuru, dünyaya, toplumumuza ve siyasete uğrasın...

Bayramın huzuru, dünyaya, toplumumuza ve siyasete uğrasın...

Bugün bayram arifesinde hoş ve huzurlu bir ortam beklerken, ülke gündemini meşgul eden İstanbul seçimleri, ABD yönetimi tarafından uluslararası hukuka aykırı gibi gösterilmeye çalışılan S-400 savunma sistemlerinin alımı ve F-35 uçaklarının teslimi olaylarında yaşanan kriz aklımızda yer alacak.

İnsanlığın unutulduğunu gösteren Suriye, Filistin ve İsrail üçgeninde yaşanan olayların bir an önce durmasını dualarla bekliyoruz. Bayrama bu umutla girerken siz okurlarımızın bayramını kutlar, huzur içinde geçmesini dilerim.

İnsan yaşamının farklı dönemlerinde bayramdan farklı beklentiler içinde oluyor. Çocukken bayramdan beklentim, yeni bir elbise, siyah potin, iyi bir harçlık ve şeker olurdu. Büyüdükçe buna huzur içinde istirahat edecek tatil günleri eklendi.

Bugün bayram arifesinde beklentim ne diye düşündüğümde, ilk aklıma gelen toplumda huzur, siyasiler arasında seçim öncesi empati, dünyada barış ve unutulan insanlık değerlerinin yeniden hakim olması oluyor. Şu anda bu bayram öncesi en büyük isteğim her gün yeni bir olayla örselendiğine inandığım insanlık duygusunun toplumda yeniden hatırlanabilmesi.

İnsanlık duygusunun körelmesinin son örneğini Suriye ve İsrail de fazlasıyla görüyoruz.Türkiye’nin, Kuzey Irak’ta üslenerek ülkemizden toprak koparmaya çalışan PKK ile bağları sebebiyle, Suriye’de Kürt bir oluşumun güçlenmesine izin vermemesi milli çıkarı icabıdır. Suriye’nin kuzeyindeki kantonlarında örgütlenmiş olan YPG/PYD’nin de PKK ile aynı şeyleri istediğini söylemek herhalde pek şaşırtıcı olmayacaktır.

Biz genellikle PKK’yı Türkiye’nin güneydoğusu ile sınırlı bir sorun olarak ele alma eğiliminde olsak da, aslında Suriye’de PKK’nın faaliyetini oratay koyan deliller Dünya kamuoyu tarafından fazlasıyla biliniyor. PKK her zaman Afrin ve Türkiye arasındaki Amanos dağlarında yoğun faaliyet göstermiştir. Türkiye, YPG’nin bu bölgede bir hükümet kurması halinde PKK ile birlikte hareket ederek ülkemizin toprak bütünlüğünü ve iç barışını bozabileceği konusunda haklı olarak endişe duymaktadır.

Buna karşılık, YPG hayatta kalabilmek için dış aktörlerle de işbirliğine gidiyor ki, bu da Türkiye’nin YPG’yi denetlemesini daha da zorlaştırıyor. Bölgede çıkar hesabı yapan işbirlikçi ülkeler başta ABD ve Fransa olmak üzere dünyanın gözü önünde tehdit dili içeren açıklamalar yapıyorlar.Tehditler sonsuza kadar boş söz olarak kalamazlar. Bazen yaptığınız tehditlerin esiri durumuna da düşebilirsiniz çünkü tehditlerinizi eyleme dönüştürmezseniz, güvenilirliğiniz sarsılır. Sadece diğerlerinin bu ihtilaflı duruma ilişkin tutumlarında ciddi bir değişiklik yapmaları tehdidinizi geri çekmenize imkân verebilir.

Hükümet ve ordumuz bu yaşananlara karşı tavrını önlemler alarak savuşturmaya çalışıyorlar. Nato ve BM nezdindeki girişimler en kısa sürede çözümle sonuçlanacaktır..

Sınılarımızda oynanan oyunları yazmakla bitiremeyiz...İşte bütün bu yaşananlar nedeniyle, bu bayram döneminde en büyük isteğim, yurtta ve dünyada unutulan insanlığın, hoşgörünün ve dayanışmanın yeniden yeşermesi.

Bütün dost okurlarımın yarın idrak edeceğimiz bayramlarını kutlar, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

Hoşça kalın!....

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.